"جداً لدرجة أن" - Traduction Arabe en Turc

    • çok
        
    • o kadar
        
    Program çok korkutucu görünüyor, Meclis yayınlamamıza izin vermeyecek. Open Subtitles يا للعجب ، يبدو أن الحلقة مرعبة جداً لدرجة أن هيئة التشريع تمنعنا من عرضها
    o kadar yüksek ki bırakın filme almayı çok az insan kuşların bu olağanüstü korosunu sergilerken görebilmiştir. Open Subtitles عالياً جداً لدرجة أن أناس قليلة ما رأت الطيور أبداً تؤدي هذا الغناء المتلازم، ناهيك عن تصويره.
    Bulunana kadar o kadar çok sürüklenmiş ki kafası günlerce kayalara çarpmış. Open Subtitles يقولون أن الدوران الحالي قوي جداً لدرجة أن رأسه تحطمت في الصخور لأيام قبل أن يخرج
    o kadar zeki ve yeteneklidir ki ilk insanlar öldürdüğü hayvanlardan arta kalanlar için peşine takılırmış. Open Subtitles ذكي وقادر جداً لدرجة أن الإنسان البدائي تبعه ليقتات من بقايا قتلاه.
    o kadar büyüktü ki, güneşi yansıtır... çok uzaklardaki yolculara göz kırpar... çölde yollarını kaybedip ölmelerine yol açardı. Open Subtitles لقد كانت كبيرة جداً لدرجة أن الرياح لا تؤثر بها
    Aslında çok kolay, kariyer değişikliğini düşünebilirsin. Open Subtitles الأمر بسيط جداً لدرجة أن تفكر بتغيير وظيفتك
    Lewis Black çok komik bir şaka yapıyordu, herkesin duyabilmesi için bağırması gerekiyordu. Open Subtitles الكوميدي لويس بلاك قال نكات كانت مضحكة جداً لدرجة أن كان عليه الصراخ بهم لكي يسمعها الجميع
    incilin buyurduğu bu inanış çok önemlidir Open Subtitles وهذا المفهوم مهم جداً لدرجة أن الكتاب المقدس نفسه يصرّح:
    Nasıl davranması gerektiğini unuttuğu için Martin adına çok endişeleniyoruz. Open Subtitles نحن قلقون جداً لدرجة أن مارتن نسي حسن السلوك
    o kadar çok güldük ki annem arabayı kenara çekmek zorunda kaldı. Open Subtitles و ضحكنا جداً لدرجة أن أمي حاولت إيقاف السيارة
    Şu anda çıkarmak çok tehlikeli olur. Open Subtitles قريباً من الحبل الشوكي، يمكن أن تكون خطيرة جداً لدرجة أن لا نستطيع إزالتها في هذا الوقت
    çok kolay, onu görecek kadar yakında olmalısın ama gözden kaybedecek kadar uzakta değil. Open Subtitles إنّه سهل، فقط عليكِ البقاء بعيدة كفاية كي لا يراكِ، ولكن ليس بعيداً جداً لدرجة أن تفقديه
    Aşçıbaşım Raoul Pepefirio'nun çok lezzetli bir biftek yaptığını ve Cliff Robertson'un ondan yemek için haftada üç kez eve geldiğini söylesem ne dersin? Open Subtitles ماذا لو قلت لك أن كبير طباخيّ، (راوول بيبيفيريو)، يطبخ لحم مفروم لذيذ جداً لدرجة أن (كليف روبرتسن) يزورني ثلاث مرات في الأسبوع سوى لأكله؟
    İnsanların ona iyi davranacağı Konusunda çok optimist ve insanlar da bu durumdan bazen istifade ediyor. Open Subtitles ومتفائلة جداً لدرجة أن يعاملها الناس بلطف وقد يستغلون ذلك أحياناً {\pos(190,230)}ومتفائلة جداً لدرجة أن يعاملها الناس بلطف وقد يستغلون ذلك أحياناً
    Buz makinesi o kadar büyük ki buzun altında kalabiliriz. Open Subtitles آلة الثلج هذه كبيرة جداً لدرجة أن الثلج يمكن أن يسحقك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus