Kara Şövalye ile aynı meydanda olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | كُنْتَ متحمّس جداً لِكي تَكُونَ في الساحة مَع الفارس الاسود |
- Geri döndüğüm için çok mutluyum | Open Subtitles | أَنا مبتهجُ جداً لِكي أكُونَ خلفيَ. أوه، الله، كذلك أنا، روز. |
Eve sizinle döndüğüm için çok mutluyum. | Open Subtitles | أَنا سعيدُ جداً لِكي أكُونَ في الموطن الأصلي مَع أصدقائِي. |
Ama öncelikle bir doktor olarak ve ikinci olarak vatandaş olarak ve sonunda üçüncü olarak hasta olarak Fransa'da olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | لكن ك طبيب أولاً، ك ثانية مواطنِ، وفي النهاية، كثلث صبور، أَنا مسرورُ جداً لِكي أكُونَ في فرنسا. |
Hiçbir mantığı yok, bu şey havada kalmak için çok büyük. | Open Subtitles | هو لا يُصبحُ مفهوماً. هذا شيءِ الكبيرِ جداً لِكي يَكُونَ في الهواءِ. أنا لا أَفْهمُ. |
Bu izler bir ip ya da kelepçe için çok ince. | Open Subtitles | هذه العلاماتِ ضيّقة جداً لِكي يَكُونَ حبلاً أَو أصفادَ. |
Birleşik Devletlerin 17. Genel Kongre'sinde bulunduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | أَنا مسرورة جداً لِكي أكُونَ هنا في الاحتفال السابع عشر لاتحاد العمال |
Babanın çalışmalarına hayran olduğumu söylemeliyim... sana yardım edebileceğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | وأنا فقط يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، أَنا a نصير ضخم مِنْ عملِ أَبِّكَ... وأنا مُجَرَّد مسرورُ جداً لِكي أكُونَ قادر على المُسَاعَدَة في أية حال أنا يُمْكِنُ أَنْ. |