"جده" - Traduction Arabe en Turc

    • Büyükbabası
        
    • büyükbabasının
        
    • bul
        
    • dedesinin
        
    • büyükanne
        
    • Dedesini
        
    • büyükbabasıyla
        
    • bulun
        
    • büyükbabasına
        
    • büyükannem
        
    • anneanne
        
    • büyükanneyim
        
    • büyükbabasından
        
    • dedesiyim
        
    • dedesi
        
    Büyükbabası, Amerikan iç savaşı kahramanlarından. Open Subtitles جده كان بطلاً فى الحرب الأهلية الأمريكية
    Büyükbabası, Amerikan iç savaşı kahramanlarından. Open Subtitles جده كان بطلاً فى الحرب الأهلية الأمريكية
    büyükbabasının, halasının ve arkadaşlarının önünde senin tuhaf biri olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles أنا سوف أقول بأنكٍ غريبة أمام جده وعمته وجميع أصدقائه
    bul, uydur ne olursa olsun Jonathan Kent'i yarış dışı bırak. Open Subtitles جده أفعل أي شيء لكي تخرج جوناثان كنت من السباق
    Ve büyük dedesinin yaptığı evde yaşardı. TED وقد عاش في هذا البيت .. وهو الذي بناه جده الأكبر سابقاً
    Stewie'yi büyükanne ve büyük babasını ziyarete Palm Springs'e gönderirken bile zorlandım. Open Subtitles تكفيني صعوبه البعد عن ستيوي وهو يزور جده وجدته في بالم سبرنج
    Dedesini tanıma konusunda bir takıntısı oluşu ve Dan gerçekten hastaysa, ...bunu gerçekleştirecek fırsatı olmayacak. Open Subtitles ان جيمي مهووس لكي يعلم من هو جده الحقيقي واذا كان دان مريضا بالفعل انه من الممكن ان لايحصل علي الفرصه لكي يفعل ذلك
    Litvanya doğumlu, Balıkçı Büyükbabası tarafından yetiştirilmiş. Open Subtitles إنه ليتواني المولد, رباه جده من والده الذي كان صياداً
    - Büyükbabası katolikmiş ve genç Bay Coglin bunca zaman bu konuda hiç konuşmamış. Open Subtitles جده كان كذلك مما يعني أن السيد كولجن الشاب قد كافح ليعيش فى هدؤء
    Ailesi dört nesildir donanmada. Büyükbabası Arizona'da topçuydu. Open Subtitles الجيل الرابع من البحرية ، كان جده المدفعجي في أريزونا
    Bak, Palau'ya uçarız ve Sean adanın gerçek olmadığını büyükbabasının da orada olmadığını anladığında, teselli için yanında olurum. Open Subtitles وأن جده ليس موجودا هناك فسأكون متواجداً لتهدئة العاصفه
    büyükbabasının yakınlarda öldüğünü, büyükannesinin akciğer kanseri olduğunu ve hastaneye yatırıldığını öğrendim. Open Subtitles و من ثم اكتشفت ان جده توفي للتو لكن جدته أصيبت بسرطان الرئة و لقد أدخلت للتو في رعاية المشفى
    Şimdi, Sin Cara'nın onuru ve görevi büyük büyük büyük büyükbabasının mirasını devam ettirmek ve WWE şehrini ne pahasına olursa korumak. Open Subtitles والان هذا شرف وواجب سين كارا. لكى يكمل أسطوره جده العظيم جدا. وحمايه مدينه الدبليو دبليو اي مهما كلفه الامر.
    Bize bu binanın planlarını bul. Çabuk. Open Subtitles أبحث عن تخطيط لهذا البناء، جده بسرعة.
    Birşeyler yapabilmemi istiyorsan, bul onu. Open Subtitles . اذا تريدني أن أكشف عليه , جده
    Çok şükür Gulamali dedesinin yolunu izliyor. Open Subtitles الحمد لله ابني غلام علي اختار أن يحذو حذو جده
    Ona her gece dedesinin Afrika'daki maceralarını anlatırdım. Open Subtitles في كل ليلة كنت اخبره قصصا عن مغامرات جده في افريقيا.
    - merhaba merhaba, dinle bu kampta anne, baba ve büyükanne bulunmaz. Oh gerçekten mi! Open Subtitles مرحبا.اسمعى غير مسموح لاى ام او اب او جده هنا فى هذا المعسكر
    Hayır, Dedesini tutucu ve güvenilir görmesi gerekiyor. Open Subtitles لا, يجب أن يعتقد إن جده كالملتزم ومحل ثقة.
    Bu yüzden eşimin merhum büyükbabasıyla konuştuğu, oynadığı ve genelde çevresinde olduğu birçok anısı vardır ve onun için bunda doğal olmayan bir yan yoktur. TED زوجي لديه ذكريات جميلة في التحدث إلى واللعب مع و عموما التواجد حول جده المتوفى، وبالنسبة له ليس هناك شيء غير طبيعي حول هذا الموضوع.
    Her erkek bir şeye bağımlıdır. bulun dedim ve buldunuz. - Evet. Open Subtitles كل رجل متعلق بشيء ما جده وستجده، وفعلت، ممتاز
    Burada, birisi zamanda geriye, büyükbabasına gitmektedir. Open Subtitles يحدث هذا عندما يسافر شخص ما إلى زمن جده على سبيل المثال
    Bir büyükannem varmış. Ne kadar zamandır bundan haberdardın? Open Subtitles لدي جده منذ متى علمت بشأنها؟
    anneanne mi? Benimle böyle konuşamazsın. Biliyor musun? Open Subtitles جده , لا تستطيع التحدث لي بـ مثل هذه الطريقة ، أتعلم؟
    Anlıyorum, ben de büyükanneyim. Open Subtitles انني اتفهم ذلك فانا جده ايضا
    Kardeşi de iman etmeden önce büyükbabasından almış. Open Subtitles كان لدى جده قبل ان يتحول الى مورمون
    Ben dedesiyim ve maalesef onu birakmam gerekiyordu. Open Subtitles أنا جده, وللأسف علي أن أرجعه الآن
    Sinclair'in dedesi Birinci Dünya Savaş'ından önce margarinden büyük servet yapmış. Open Subtitles قدم جده سنكلير ثروة من من السمن قبل الحرب العالمية الأولى.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus