"جدول زمني" - Traduction Arabe en Turc

    • bir programımız
        
    • bir program
        
    • bir programım
        
    • programı
        
    • zaman çizgisi
        
    • bir takvimimiz
        
    • bir zaman çizelgesi
        
    • zamanımız
        
    Uymamız gereken bir programımız var. Zaman işliyor. Open Subtitles لدينا جدول زمني للتقيّد به يا صديقي فالوقت يمر
    Eğer bir programımız olursa daha rahat olur. Open Subtitles كما ترين، سيكون من الأفضل إذا كان لدينا جدول زمني.
    bir program var, bir iş var, uyuşturucu yok, içki yok. Open Subtitles هناك جدول زمني و وظيفة و عدم تعاطي المخدرات و الخمر
    Bak, bütün ödevlerin bende var ve bu dönemin geri kalanı için bir program ayarladım. Open Subtitles أنظر, لدي كل تعييناتك معي وعملتُ جدول زمني بالنسبه لبقيه الفصل الدراسي
    Sürekli buluşma günümüzü değiştirip duramazsın benim de bir programım var. Open Subtitles يمكنك وأبوس]؛ ر حفاظ على تغيير الوقت لدي جدول زمني جدا
    Bay Tolar'ın programı sıfır riskle, sıfır vergi güvencesi veriyor. Open Subtitles السيد تولار سلمك جدول زمني يضمن لك تقريبا عدم دفع الضرائب وبدون مخاطرة
    Olayları değiştirmek için geçmişe gitti ve başka bir zaman çizgisi yarattı. Open Subtitles لقد سافر للـوراء ليغيّر الأمور و صنع جدول زمني آخر.
    Burada bir takvimimiz var. Open Subtitles لدينا جدول زمني هنا
    Bence bu gerçekçi olmayan bir zaman çizelgesi değil, operasyonel değişiklikler yapmak için veri kullanmakta. TED لا أعتقد أن هذا جدول زمني غير واقعي عندما يتعلق الأمر باستخدام البيانات لإدخال تغييرات عملية.
    Hemen hazır olmalılar. Sıkı bir programımız var. Open Subtitles يجب أن تكوني محقة في هذه النقطة لدينا جدول زمني ضيق
    - Çok düşünüyorsun. - Ama bir programımız var... Open Subtitles مشكلتك أنك تفكر كثيراً - .. لكن لدينا جدول زمني -
    - bir programımız var. Open Subtitles لدينا جدول زمني
    Sıkışık bir programımız var. Open Subtitles نحن على جدول زمني ضيق.
    Peki, eğitilecek eleman, senin için oldukça titiz bir program planladım. Open Subtitles حسنا، متدرب، لدي جدول زمني صارم جدا خُططت لك
    Benim tek yaptığım mantıklı bir program bulmaya çalışmak böylece haftada birkaç gece birlikte yemek yiyebiliriz. Open Subtitles كل ما أفعله هو محاولة التوصّل إلى... جدول زمني معقول... حتى يُمكننا أنا وأنت أنْ نتعشى معاً بضعة ليال في الأسبوع.
    Uymamız gereken bir program var. Open Subtitles و بعد؟ لدينا جدول زمني نحققه
    Diploma almak için dört yıllık sıkı bir programım var. Open Subtitles أنا محاصر ، ضمن جدول زمني لمدة أربع سنوات لأحصل على شهادة البكالوريوس.
    Çok önemli değil ama ayarlanmış bir programım var. Open Subtitles حسنا، الآن ليس الامر بالخطير لكن أنا على جدول زمني معدل
    programı benim stajer sahip olduğum tarzda. Open Subtitles لديها جدول زمني من نوعٍ ما إعتدتُ على ذلك عندما منتُ متدرباً
    Çoğunun kimliğini belirledi. Bir zaman çizgisi var. Open Subtitles قام بالتعرف على مُعظم الجُثث ، لديه جدول زمني
    Oldukça yoğun bir takvimimiz var. Open Subtitles -نحن نعمل على جدول زمني ضيّق للغاية .
    - Aynen öyle. Ama bize bir zaman çizelgesi verebilir. Open Subtitles لكن انا أعتقد أنها مازالت تعطينا جدول زمني
    Çok isterdik, ama çok az bir zamanımız var. Open Subtitles نود ذلك حقا، ولكننا على جدول زمني ضيق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus