"جدوى" - Traduction Arabe en Turc

    • anlamı
        
    • faydası
        
    • boşa
        
    • yaramaz
        
    • yararı
        
    • anlamsız
        
    • boşuna
        
    • boş
        
    • gereksiz
        
    • gerek
        
    • manası
        
    • yaramıyor
        
    • nafile
        
    • yaramadı
        
    • faydasız
        
    Bu yüzden 10 yaşındaki Julia'nın yaptığını yapmanın bir anlamı yok. TED هذا سبب عدم جدوى تكرار ما فعلته جوليا ذات العشرة أعوام.
    Yani, burada boşuna yer kaplamanın anlamı yok, değil mi? Open Subtitles حسنا، لا جدوى من مجرد أخذ مساحة هنا، أليس كذلك؟
    Kötü haberi duyar duymaz, Kral hemen beni gönderdi. Üzülmenin artık faydası yok. Open Subtitles ما إن سمع الملك الخبر حتى أرسلني إلى هنا ولكن بدون جدوى للأسف
    Çevresel yıkım, kaynakların boşa harcanması, gereksiz rekâbet ve savaş. Open Subtitles دمار بيئي ، مصادر مهدرة ، منافسات بلا جدوى والحروب
    Tek bir bağlantı koparsa zincirin tümü işe yaramaz hale gelir. Open Subtitles لو أنّ رابطاً واحداً قد كُسر فالسلسلة بكافتها ستصير بلا جدوى
    Birbirimizden kaçmaya çalıştık ama hiç yararı olmadı. Öyleyse neden güçlerimizi birleştirmeyelim ki? Open Subtitles حاولنا أن نتجاهل بعضنا الآخر, لكن بلا جدوى لذلك، لمَ لا تنضمّين إلى القوات؟
    Iyi ve kötü arasındaki anlamsız, sonu gelmeyen savaşlar neden Ama ölüm. Open Subtitles لكن ليس موت بدون جدوى المعرك الغير منتهية بين الخير و الشر
    Bu onların katkısını boş ve anlamsız mı kılıyor? TED هل يجعل هذا مساهمتهم دون جدوى ودون معنى؟
    Katılıyorum ama aslında bölümü, anlaşılmaz olaylar tarihi ve kesinlikle gereksiz değil. Open Subtitles أوافق لكنها في الحقيقة أنثروبولوجيا ما وراء الطبيعة وليست دون جدوى بالكامل
    Bunu konuşmanın anlamı yok. O iş bitti. Open Subtitles .لا جدوى من الخوض في هذه المسألة .الأمر منتهي
    Kahramanı oynamanın bir anlamı yok. Bana megafonu verin. Open Subtitles لا جدوى من تقمص شخصية البطل، سلّمني مكبر الصوت
    Bunun anlamı yok efendim. boş yere yakıt harcıyoruz. Open Subtitles لا جدوى من ذلك , يا سيدى نحن نستهلك الوقود بدون فائدة
    Arkasından ağlamanın bir faydası yok Yapabileceğin hiç bir şey yok. Open Subtitles لا جدوى من البكاء أكثر من ذلك, لا شيء يُمكنكَ فعله.
    Pekala hayatım, haydi aşağıya inelim burada durmanın faydası yok. Open Subtitles لنهبط الى اسفل ليست هناك جدوى من وقوفنا هنا
    Sürüye ne olduğunu bilmeden boşa çalışmaya gerek yok. Open Subtitles لا داعيّ إلى العمل بلا جدوى قبل معرفة ما سيّحل بقطيعي
    Geri gelip eğitimine yardım etmeliyim. Yoksa bir işe yaramaz. Open Subtitles لابد لي من العودة لأعلمه خلاف ذلك، لا جدوى منه
    yararı yok. Halat olmadan bunu kıpırdatamayacağız. Open Subtitles لا جدوى , لن نستطيع تحريكة بدون أوزان وحبال
    Ayrıca, mürettebatınızın Blink Drive'ın peşinden buraya gelmiş olması anlamsız. Open Subtitles بالمناسبة، فإنه لا جدوى لطاقمك بان يسعى خلف القرص المضيء
    Hatırla, kendini boşu boşuna güzelleştirirdin... çölde yalnız bir şarkı olduğun... ve arkadaşların seni terk ettiği için. Open Subtitles تذكّـري فأنتِ جعلت ، نفسِك جميلة دون جدوى ، من أجل أغنية في الصحراء النـائية وأصدقائـك الذين شوّهوا سمعتك
    İşveli sözlere hiç gerek yok. Onunla yaşamak bir cehennemdi. Open Subtitles لا جدوى من المجاملة، لقد كان العيش معها محض جحيم.
    Çirkin biri tarafından şantaja uğramanın da manası yok ama. Open Subtitles فلا جدوى من الشعور بالابتزاز من فتى قبيح
    Tüm yapabileceğimizi yaptık çoğu insanın yapabileceğinden fazlasını inadımız sayesinde fakat işe yaramıyor. Open Subtitles لقد فعلنا كل ما يمكن وأكثر أكثر من قد فعلت معظم الناس بفضل مثابرة الخاص بك ولكن لا جدوى.
    Ne kadar uğraşsan da nafile. Open Subtitles مهما بلغت الفوضى التي تحدثها لا جدوى من ذلك
    Eyleme geçmeye çalıştım ama işe yaramadı. TED لقد ظللت أحاول أن أتخذ قرارًا، لكن دون جدوى.
    Ben her zaman düşük yaşam formlarının faydasız olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد ظننت دوماً أن اشكال الحياة الأقل غير ذات جدوى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus