| büyükbaba Baskim'in koca likör fıçısına düşüp içini kurutana kadar içtiğimden beri bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | إننى لم أشعر بمثل هذه السعادة منذ وقعت فى فى برميل جدى لخمر الذرة ثم سقطت على الأرض الجافة |
| - İyi geceler,büyükbaba. - İyi geceler, evlat. | Open Subtitles | تصبح على خير يا جدى تصبح على خير يا بنى نم جيدا |
| Benden, tıpkı babam, Büyükbabam, amcam ve Büyük amcam gibi, hâkim olmamı istediler. | Open Subtitles | أرادوا أن أكون قاضي مثل أبى و جدى و عمى و عمى الأكبر |
| dede, doktor ilaçlar ve viskiyi karıştırman hakkında ne söylemişti? | Open Subtitles | جدى , ماذا أخبرك الطبيب بشأن مزج الادوية مع البربون |
| - Dedem Jean Bonacieux... - Tuhafiyecilere karşı vizyon sahibi olduğuna eminim. | Open Subtitles | جدى جين بوناسيوس انا متأكد من انه كان صاحب بصيرة بين الخياطين |
| Seni görmeyi kabul ettim, çünkü ciddi ve saygıdeğer, biri olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد وافقت أن أقابلك لأننى سمعت أنك رجل جدى يجب معاملتة باحترام |
| Büyükbabamın iş arkadaşları da oradaydı, en iyi dostları Greenie ve Block. | Open Subtitles | حيث يجب ان تقابل أطفال جدى الآخرينِ، اعز أصدقائه كرينى و بلوك. |
| - İyi geceler,büyükbaba. - İyi geceler, hayatım. | Open Subtitles | تصبح على خير يا جدى تصبحين على خير يا عزيزتى |
| Hadi, hepsini ona verelim. büyükbaba, bunu sana bırakıyoruz! | Open Subtitles | دعنا نترك له نصف رجل جدى سوف نترك لك ذلك |
| Kendisi böyle söylemiş, büyükbaba biraz çatlakmış. | Open Subtitles | على الأقل هذا ما يقوله, ان جدى كان مجنونا |
| Büyükbabam Avatar'ın içgüdülerine saygı duyardı. Ben de öyle yapacağım. | Open Subtitles | جدى سوف يحترم رغبة الافاتار . لذلك سأفعل أنا أيضاً |
| Büyükbabam dışişlerinde çalışıyordu. Birlikte dünyayı dolaştılar. | Open Subtitles | جدى كان يعمل فى السلك الدبلوماسى لقد جابوا العالم |
| Büyükbabam ihtiyaçları olduğunda her ikisine de giriş izni verirdi. | Open Subtitles | جدى أعطاهم كلاهما دائماً يدخلون اليه حينما يحتاجوه |
| "Umarım, iyileşirsin, dede. Yakında görüşmek dileğimle. Torunun Frank." | Open Subtitles | أمل أن تتعافى قريبا يا جدى مع حبى , حفيدك فرانك |
| Hey dede... arabama iki kat cila çek demiştim, bir kat değil! | Open Subtitles | هاى جدى لقد قلت لك طبقتين من الشمع وليس واحده |
| Dedem Hill Valley Belediye Başkanıyken... trafik sorunu ciddi bir dertti. | Open Subtitles | أتعلمون عندما كان جدى عمدة هيل فالى... كان مهتما بمشاكل المرور. |
| Buradan dışarı çıkacağız. Dedem geldiğinde de ona yardım edeceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا لنساعد جدى حينما يأتى |
| Eskiden Büyükbabamın dediği gibi "Ucube gösterisini bir gördün mü görmezden gelemezsin." | Open Subtitles | كما اعتاد جدى ان يقول لا يمكنك ان تمحو رؤيتك للعرض الشاذ |
| Dedemin benim için belirlediği yol doğru yol mu diye merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل فحسب إن كان طريق جدى يفرض علىّ الطريق الصحيح كى أتبعه. |
| Bana atölye sınıfında şöyle tatlı küçük bir bebek bul o zaman, bir şeyler ayarlarız. | Open Subtitles | جدى لى طفلة صغيرة فى محل الاصلاحات يمكننا التحدث عن ذلك |
| Dedemin evinden. Jackie Amca getirmişti. | Open Subtitles | "من بيت جدى لقد أحضره عمى "جاكي |
| Buraya gelirken dedemle kiliseye gidiyorum sandım. | Open Subtitles | عندما كنا نسوق الى هنا احسست كأنى اسوق الى الكنيسه مع جدى |
| Ama ciddiyim. Artık onu burada görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن أنا جدى لا اريده هنا مرة اخرى |
| Dedemi bulmalıydım , ve ben de gittim ve Doo-Dah'ımı buldum. | Open Subtitles | كان على إيجاد جدى (و لذلك ذهبت و وجدت (دوو داه |
| - Paris seçkin ziyaretçilerin memnuniyeti için çabalıyor olmalı - Baba bu sabah Büyükbabamı görmeye gideceğimize söz vermiştin | Open Subtitles | يجب ان تعمل باريس كل جهدها لزوارها المميزين ابى لقد وعدت بان تاتى لرؤيه جدى هذا الصباح |