Ama uyandığında, yepyeni bir hayata gözlerini açacaksın. | Open Subtitles | ولكن عندما تستيقظ ، أنت ستعمل تبدأ حياة جديدة تماما. |
Ve şimdi, lafı daha fazla uzatmadan, Marilyn Monroe'nun hayatı hakkında harika Houston ve Levitt'ten yepyeni bir müzikal. | Open Subtitles | والان دون اي تأخير مسرحية موسيقية جديدة تماما عن حياة مارلين مونرو |
Bir ev alacaktın, iş bulacaktın yepyeni bir Lemon Breeland olacaktın. | Open Subtitles | كنت تنوين ايجاد شقة لك والحصول علي وظيفة وان تكون ليمون بيرلاند جديدة تماما |
Zayıf bağların- bugün tanıştığın insanlar- Tamamen yeni bir sosyal çevreye giriş biletin. | TED | روابطك الضعيفة، الاشخاص الذين تعرفت عليهم اليوم هم تذكرتك إلى حياة اجتماعية جديدة تماما |
Çoklu dokunmatik sensörler Tamamen yeni değiller. | TED | تقنية الاستشعار المتعدد ليست جديدة تماما. |
Tamamen yeni ve köktenci olan bu tür düşüncelerin daha fazlasına ihtiyacımız var. | TED | ونحن نحتاج هكذا مشاريع مشاريع جديدة تماما ومنطقية تماما |
Seyrüsefer becerilerin sayesinde Basilisk fırtınaları atlatacak ve Yaprak Kitabı'nın olduğu farklı diyara ulaşacak. | Open Subtitles | مع مواهبك في الملاحة, فإن الباسيليسك ستنجو من العواصف وستصل إلى أرضٍ جديدة تماما, |
Az once tarif ettigim yorungesel yakit istasyonlari yepyeni bir endursti yaratabilier ve uzayi genel kesiflere acmada anahtar olabilirler. | TED | محطات التزود بالوقود المدارية وصفت توا ويمكن خلق صناعة جديدة تماما ، وتوفير المفتاح النهائي لفتح الفضاء للاستكشاف العام. |
yepyeni bir yaşamın kapılarını açtın. | Open Subtitles | لقد حصل على فرصة لحياة جديدة تماما. |
Silahşörsün. Bu yepyeni bir oyun, doktor. | Open Subtitles | محارب انها لعبة جديدة تماما يا دكتور |
Şaşırtıcı şeyler gördüm. yepyeni bir dünya gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء رائعة عوالم جديدة تماما |
yepyeni bir perspektife adapte olmak zorundaydım. | Open Subtitles | توجب علي أن أتبنى وجهة نظر جديدة تماما. |
Ne olursa. yepyeni bir hayat kuracağım. | Open Subtitles | أي شيء حياة جديدة تماما |
Benim yepyeni bir tane var. | Open Subtitles | لدي سيارة جديدة تماما. |
Nadiren, biri özgün bir yöntem bulur ve Tamamen yeni bir şey öğrenebilir. | Open Subtitles | وأحيانا , يقوم أفراد بصنع تقدمات فريدة مفاجئة وتتعلم على فعل أمور جديدة تماما |
Kesinlikle A ve B değillerdi; Arşimet'e ait Tamamen yeni yazılardı ve adları "Method" ve "Stomachion" idi. | TED | لم يوجدا سابقا في كتابي A و B، لقد كانت تلك نصوصا جديدة تماما لأرخميدس، وقد تمّت تسميته "الأسلوب" و"The Stomachion". |
Temiz havanın taze fikirleri nasıl oluşturduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız bunu yaparken de hayatınıza Tamamen yeni düşünceleri getireceksiniz. | TED | سوف تستغرب كيف أن الهواء النظيف يقود الى تفكير متجدد، وفي الطريقة التي تقوم بها، سوف تجلب لك في حياتك مجموعة جديدة تماما من الأفكار. |
Descartes Tamamen yeni bir düşünme biçimine ihtiyacımız olduğunu söyledi. | TED | قال "ديكارت": نحن بحاجة إلى طريقة جديدة تماما للتفكير. |
Tıpkı bu durumda olduğu gibi. Bilim insanı odun olduğunu düşündüğü bir parça bulur ve işte bu yüzden bilim bu saçma Dr.Seuss'a benzer yaratığın neden öyle olduğuna dair Tamamen yeni ve mantık dışı bir teoriye sahiptir. | TED | مثل، في هذه الحالة، وجد أحد العلماء قطعة واحدة مما اعتقدت أنه الخشب، وبسبب ذلك، أصبح للعلم نظرية جديدة تماما ومنافية كليا لما يبدو هذا المخلوق بالطريقة التي عليها. |
Seyrüsefer becerilerin sayesinde Basilisk fırtınaları atlatacak ve Yaprak Kitabı'nın olduğu farklı diyara ulaşacak. | Open Subtitles | مع مواهبك في الملاحة, فإن الباسيليسك ستنجو من العواصف وستصل إلى أرضٍ جديدة تماما, |