"جدير بالثقة" - Traduction Arabe en Turc

• güvenilmez
• Güvenilir bir
• güven
• güvenilir biri
• güvenilirim
• güvenilirsin
• güvenilmezsin
• güvenilir olduğunu
• güvenilir olduğuna

Bu adam güvenilmez biri.
مستحيل. إنه غير جدير بالثقة ما الذى سوف تفعلة؟

Penceredeki numaranla güvenilmez olduğunu göstermişsin.
,بهذا العمل المثير الصغير من النافذة . انت كنت شخص جدير بالثقة من قبل

Çok Güvenilir bir insan ve sizi sonuna kadar sadakatle savunacaktır
إنه أكثر شخص جدير بالثقة ، وسيستأنف الدفاع عنك بإخلاص واهتمام

Buralarda söylenenlere göre göğsünde kıl olmayan erkeğe asla güven olmaz.
لدينا مثـل هنا رجل بلا شعر في صدره غير جدير بالثقة

Hâlâ güvenilir biri olduğunu görmek güzel.
من الجميل أن أعلم أنك ما زلت جدير بالثقة

Hey, tümüyle güvenilirim, değil mi? Benim için temin edecek birini buldum bile.
نعم انا جدير بالثقة تماما انا اعرف رجلا يمكنه ان يحضر واحدا لي

Hayır, sen etkileyici, komik ve güvenilirsin.
لا ، أنت جذاب و مضحك و جدير بالثقة هذه هي قوتك

Evet, güvenilmezsin. İşim sana güvenememek.
-أجل , فأنتَ غير جدير بالثقة وليست وظيفتي الوثوق بك

Ona duyarsız ve güvenilmez olduğumu söyle.
أخبرها أنّني متبلد المشاعر وغير جدير بالثقة

Oyların süren elle sayımı giderek daha güvenilmez bir hal alıyor.
الذي يحدث حالياً أصبح غير جدير بالثقة إطلاقاً تم استخدام البطاقات مثل المشجعين

Yani, güvenilmez bir adamdan çocuk yapıyor olabileceğine endişe ediyorsun.
أنتِ قلقة إذن من أن تنجبي طفلاً مع شخص غير جدير بالثقة

Her güvenilmez ajanı takip etmeye kalksak FBI binasında adam kalmaz.
لم نكن نحن انظري .. إن وضعت شرطي سري وراء كل جاسوس غير جدير بالثقة

Beş, bu da seni oldukça güvenilmez yapar ve bunları tahrik olmak için, arabaya binip az önce yaptığımızı yapmak için yeterli bulduğum halde uzun vadede kesinlikle tipim değilsin.
والذي يجعل منك، خمسة، غير جدير بالثقة وقد اكتشفت أن ذلك قد يكون كافياً للدخول لتلك السيارة، والقيام بما فعلنا للتو،

Ve bugün, karşımda güvenilmez olma potansiyeli olan birini görüyorum.
و اليوم أرى شخصا أمامي يريد لنفسه أن يغدو شخصا غير جدير بالثقة

Bu senin sadık ve Güvenilir bir arkadaş olduğunu gösterir ve buna saygı duyarım.
هذا يظهر أنك وفى و جدير بالثقة, و أنا أحترم هذا

"Albay Forster, Wickham'ın Güvenilir bir adam olmamasından korktuğunu söyledi."
العقيد فورستر قال بانه يخشى ان يكون ويكهام غير جدير بالثقة.

güven konusunda İzlandalı bir DJ'in altında kalacak hâlim yok.
لن أكون غير جدير بالثقة من قبل مغنية من "أيسلندا".

Ama iyi ve güvenilir biri olduğunu düşünüyorum.
لكنني أحكم عليك بأن تكون بيضة جيدة و بالتالي أنت جدير بالثقة

güvenilir biri olduğunuzu düşünüyor.
إعتقد بأن عندك وجه جدير بالثقة

Ben güvenilirim zaten.
-أنا جدير بالثقة

Onun gibi itfaiyecisin. güvenilirsin.
أنت رجل إطفاء زميل , جدير بالثقة

Kesinlikle güvenilmezsin! - Evet, efendim.
غير جدير بالثقة اطلاقاً

1900'de yalnızca iyi bir muhasebeciye ihtiyaç duyan ve işi çevre halkından kimin güvenilir olduğunu, kimin ev kredisini geri ödeyebileceğini bilmekten ibaret olan bir bankacıyı düşünün.
قارن المصرفي في عام 1900، الذي كان فقط بحاجة إلى محاسب جيد ولمعرفة من هو جدير بالثقة في المجتمع المحلي لتسديد الرهن العقاري.

CIA'i güvenilir olduğuna nasıl ikna ettin bilmem.
لا أعلم كيف أقنعت الإستخبارات المركزية بأنك جدير بالثقة