Dünyada bugün yaralarını iyileştirmek için bu gereci kullanan 400.000 hasta var. | TED | يوجد الآن حوالي 400 ألف مريض حول العالم استخدموا تلك المادة لعلاج جراحهم |
Siz dostlarım, harekete geçerken onlar yaralarını yalayarak evlerine yürüyor. | Open Subtitles | الان ، هم رحلوا يلعقون جراحهم ، بينما انت يا صديقي ، عليك العمل |
Evet. yaralarını yalamaya çok meşguller şu anda | Open Subtitles | أجل، انّهُم مشغولون جدّاً بتقطيب جراحهم الآن |
yaralarını sarmakla veya ölüleri yakmakla uğraşmadılar. | Open Subtitles | دون أن يضمّدوا جراحهم حتى أو يحرقون موتاهم |
Al şu merhemi ve adamlarının yaraları için kullan. | Open Subtitles | خذ هذا المرهم لرجالك . ضعه على جراحهم. |
İnsanların yaraları sarmak için zamana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | -إنّهم يحتاجون وقتًا لتندمل جراحهم |
Aceleyle terk ettiler ne yaralarını sarmaya ne de ölülerini yakmaya uğraşmadılar. | Open Subtitles | غادروا مسرعين دون أن يضمّدوا جراحهم حتى أو يحرقون موتاهم |
yaralarını sardırıyorlar, bir şeyleri yok. | Open Subtitles | يضمدون جراحهم سيكونون بخير |
Rajputlar yaralarını pek göstermezler. | Open Subtitles | الراجبوتيون لا يظهرون جراحهم |
yaralarını temizledim. | Open Subtitles | "كنت أعالج جراحهم". |
"O kırık kalpleri iyileştirir ve yaraları sarar. | Open Subtitles | "يداوي محطمي القلوب ويشفي جراحهم. |