Gray Road'da doğuya giden başıbozuk bir suçluya rastladık. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | دعنا نمسك بهذا الأخرق يتجه شرق طريق جراى , أكرر ؟ |
Bay Frederick Gray, Savunma Bakanı. Günaydın Komutan. | Open Subtitles | السيد فريدريك جراى وزير الدفاع صباح الخير أيها القائد |
Wayne Gray. Lisede kimya dersi almıştım. | Open Subtitles | وين جراى ،تلقيت بعض دروس الكيمياء فى المدرسة |
Neden bilmem, Leydi Jane Grey'in 15 yaşındayken İngiltere kraliçesi olduğu aklıma geliyor. | TED | لسبب ما استمر بتذكر أن السيدة جان جراى كانت ملكة إنجلترا عندما كانت بعمر 15 فقط. |
Leydi Jane Grey, Kraliçe Catherine Howard gibi ünlü insanların... idam edildiği malzemelerin orijinalleridir. | Open Subtitles | انها القطع الأصلية التى استُخدمت تاريخيا مع الليدى جين جراى والملكة كاترين هوارد عندما تم قطع راسيهما اثناء الثورات |
Ama bir Gary Lewis parçası da çalabilirim. | Open Subtitles | ولكننى يمكن ان اشغل بسهولة فى بعض المناسبات تسجيلات جراى لويس |
Velma Valento adında birini tanıyor musunuz bayan Grayle, bir şarkıcı? | Open Subtitles | هل سبق لك معرفة فيلما فالينتو يا انسة جراى, انها مغنية ؟ |
Bay Gray bir tanesini Boston içme suyuna atmak istiyor. | Open Subtitles | من المؤكد أن مستر جراى يريد أن يدس دوده فى محطة امداد بوسطن بالمياه |
Bay Gray gitti mi ben de bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا نفسى لا أعلم اذا ما كان مستر جراى قد رحل |
Bay Gray'in asla bilemeyeceği bir şey söyle. | Open Subtitles | أخبرنى شيئا يا مستر جراى ربما لا تعلم شيئا عنه |
Emily Gray bu sabah üniversiteden bir öğrenciyi öldürdüğünü itiraf etti | Open Subtitles | إميلى جراى هذا الصباح اعترفت بقتلها لطالب الجامعة |
Yani Emily Gray oyunu oynadıktan sonra çocuğu boğmak istedi | Open Subtitles | إميلى جراى حاولت إغراق الولد بعد أن لعبت اللعبة |
Emily Gray değildi, bir adam, tanıdığın biri... | Open Subtitles | ولم تكن إميلى جراى بل كان رجل شخصاً تعرفيه |
Grey benden istediğin gibi Louisiana'da gömüldü. | Open Subtitles | لقد عاد جراى ألى لوزيانا كما طلبت عثرت على مقبرة قرب البحر |
Para sıkıntısı varsa, Bayan Grey'le yeniden canlanan dostluğunuz herhâlde çok yararlı olacaktır. | Open Subtitles | لو كان المال شحيحا, فالصداقة افضل مع الأنسة جراى ستكون اكثر ملائمة |
Sizi yalnız görebildiğim için memnun oldum, Bayan Grey. | Open Subtitles | انا سعيد اننى استطعت الوصول اليك وحدك يا انسة جراى |
Bayım, özür dilerim ama, Bayan Grey'e niçin saldırılmış olabilir? | Open Subtitles | اسف سيدى, ولكن هل لديك اى فكرة عن سبب الهجوم على الأنسة جراى ؟ |
Ama Bayan Grey'in kendi kendisine saldırmadığı da bir gerçek, onun için burada bırakın. | Open Subtitles | ولكن, من الواضح ان الأنسة جراى لم تهاجم نفسها, وانت يجب ان تكُف |
Bayan Katherine Grey'i tabii öldürmek istersiniz. | Open Subtitles | بالتأكيد كنتى معنية بقتل الأنسة كاترين جراى ؟ |
Bak, Gary Amca, gidip sana biraz kahve getireyim. | Open Subtitles | أتعرف ياعمى جراى أننى سأعد لك فنجان من القهوة |
Ancak bayan Grayle size bilmek istediklerinizi anlatacaktır. | Open Subtitles | ولكن السيدة جراى ستخبرك بكل شئ آخر تود معرفته |
Guatrau, şirketimi geri almam için Graystone yönetim kuruluna şantaj yaptırıyor. | Open Subtitles | دانيال جراى ستون الجوتشيرو جعلنى أبتز مجلس إداره شركتى لإسترداد شركتى |