Cesur bir şarap, ince bir zevk izi var ve sunumdan yoksun. | Open Subtitles | نبيذ جرىء مع نبذة من الذوق الرفيع ونقص الادعاء. |
Tahsilât olsun diğer olaylar olsun Cesur olman güzel ama döverken diğer tarafla bizimkileri birbirinden ayırman lazım. | Open Subtitles | ثمة شىء جرىء يحدث فى الموقع والجميع يشتركون لكنك بحاجة إلى أن تفهم إنْ كنت تضرب رجالنا أو تضرب الجانب الآخر. |
O nerdeyse hergece kendini gösteriyor ve bende Cesur olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أن يظهر كل ليلة فى هذا الوقت ويكون جرىء فى كل مرة |
Bir genç, radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılır, Cesur bir pilota bir güç yüzüğü verilir, Kripton gezegeninden bir uzaylı Dünya'ya gelir. | Open Subtitles | من مراهق أخرق تم عضه بواسطه عنكبوت شبكى إختبار طيران جرىء |
Sırf seninle Cesur olabilirim! | Open Subtitles | يمكن أن أكون جرىء معك أنت فقط |
Louis sinsidir ama Cesur değildir. | Open Subtitles | لويس مخادع لكنه ليس جرىء |
Birisi Cesur mu ne? Tanıyor muyum sizi? | Open Subtitles | هناك شخص جرىء أتى , هل اعرفك؟ |
Yeni ve Cesur bir dünya. | Open Subtitles | "عالم جديد و جرىء يا "ليندا |
Mr. Skimpole notların Cesur, stil sahibi bir seçim olduğunu düşünmüş. | Open Subtitles | سيد (سكيمبل) رأى أن البطاقات أسلوب جرىء |
Cesur bir hareket. Aptalca ama cesurca. | Open Subtitles | غبى ولكن جرىء |
Cesur tercih. | Open Subtitles | اختيار جرىء |
- Cesur bir hamle. | Open Subtitles | -هذا تحرك جرىء |