| Wade ve Grady August'tan bunun hesabını soracaklar. Nasıl bilmiyorum ama buradan çıkmalısın. | Open Subtitles | والتر) و(جريدي) سوف ينتقمون) من (أوجست) لا أعرف كيف ولكن يجب أن تهرب |
| Hattımızda Athletics'in eski baş menajeri Grady Fuson var. | Open Subtitles | معنا "جريدي فوسون" الكشّاف السابق في فريق "أثلتيكز" |
| Grady işi yapmak için hazır ancak karar senin. | Open Subtitles | جريدي" على استعداد أن يقوم بالمهمه" ولكن في انتظار أوامرك |
| Grady, rüyalarını hatırlar mısın? | Open Subtitles | جريدي هل تتذكر أحلامك ؟ |
| Merhaba ben Mary Grady. Günaydın Amerika'yı kabul etmenizle bize şeref verdiniz. | Open Subtitles | أنا (ماري جريدي)، مُراسلة برنامج "صباح الخير يا أمريكاً". |
| Ben Simon Grady. | Open Subtitles | انا سايمون جريدي |
| O'Grady beni mahvedecek. Bunu bitirmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن اُنهي هذا و إلا سلخ "جريدي" جلدي |
| Wade ve Grady onu dışarı sürükledikten sonra, Blacky'i bir daha gören olmadı. | Open Subtitles | لاكي) لم يره أحد بعد أن سحبه) ويد) و(جريدي) خارج هذه الخيمة) |
| Grady Amca, neden sabahın bu saatinde tepemizde davul çalıyorsun? | Open Subtitles | (عمي (جريدي لم أنت هنا تقرع طبلاً في هذه الساعة المبكرة من الصباح؟ |
| Onlar, yani bu iki adam, Grady ve Jack birbirlerine karşı dürüst değiller. | Open Subtitles | فكلا الرجلان (جريدي) و(جاك) لم يكونا صادقين مع بعضها البعض |
| Ve sonra parmaklarının arasından gizlice bakınca Grady'i görüyor. | Open Subtitles | فينظر (جاك) عبر رأسه وعندما يختلس النظر من بين أصابعه يرى (جريدي) |
| Diğer tarafta görüşürüz Grady. | Open Subtitles | . " نلتقي في الجانب الأخر " جريدي |
| - Grady daha çok anı yaşayan tipte biri. | Open Subtitles | يجب ان يكون هناك المزيد نعم (جريدي) من النوع الذي يجب ان يعيش لحظته |
| Grady sarhoş olduktan sonra hareket halindeki trenden atlayan kişi. | Open Subtitles | (جريدي) الشخص الذي ثمل حتى قفز من القطار الذي لا يزال يتحرك |
| Dawn, Grady'yi yonetemiyor. Birkacimiz onu istemiyoruz ve o da bunun farkinda. | Open Subtitles | (دَون) تدير (جريدي) بأسلوب يدمّرها، زمرة منّا يريدون تنحيتها، وهي تعلم. |
| Adi Tyler'di. Grady'de tanismistik. | Open Subtitles | كان اسمه (تايلر)، إذ تعرّفت عليه في (جريدي). |
| Dawn, Grady'yi yönetemiyor. Birkaçımız onu istemiyoruz ve o da bunun farkında. | Open Subtitles | (دَون) تدير (جريدي) بأسلوب يدمّرها، زمرة منّا يريدون تنحيتها، وهي تعلم. |
| Adı Tyler'dı. Grady'de tanışmıştık. | Open Subtitles | كان اسمه (تايلر)، إذ تعرّفت عليه في (جريدي). |
| - Sersemin teki. - Kapa çeneni, Grady. | Open Subtitles | هو صندوق سلة - أخرس ، جريدي - |
| Ben, ben Grady'yi öldürdüm. | Open Subtitles | أنا ... .. أنا قتلت جريدي |