"جزءَ" - Traduction Arabe en Turc

    • bir parçası
        
    • bir parçasısın
        
    • kısmını
        
    Problemin bir parçası olmayı bırak ve telsizi öbür adama ver! Open Subtitles كف عن كونك جزءَ من المشكلةِ وأعدَ الرجل الآخر على الخط
    Burada kimse sizin küçük reality show'unuzun bir parçası olmak istemiyor. Open Subtitles ولا واحد هنا يريد أن يكونُ جزءَ من عرضِك الهزلى الصَغيرِ
    -Takımın bir parçası olmak mı istiyorsun -Kurallara göre oynamalısın Open Subtitles تُريدُ ان تَكُونَ جزءَ من الفريقِ تَلتزمُ بقواعد اللعبة اتفهم ؟
    Ya da sende bunun bir parçasısın. Open Subtitles بدلاً عن ذلك، لَرُبَّمَا أنت جزءَ هذا.
    İşin fizik kısmını dışarda bırakamaz mıydın? Open Subtitles هَلْ يُمْكنُ أَنْ تَتْركَ جزءَ بـ الفيزياءَ؟
    Hayatımın bir parçası olacaksan böyle şeylere kızmamalısın. Open Subtitles لو تُريدُ ان تَكُونَ جزءَ من حياتِي، لا تزْعجني بالاشياء.
    Dinle beni, bok herif, eğer çözümün bir parçası değilsen, o zaman problemin parçasısındır. Open Subtitles إذا لم تكن جزءَ من الحَلِّ فأنت جزءَ من المشكلةِ
    Ekibin bir parçası olmak ve elimden geleni yapmak istiyorum. Open Subtitles أردت أن أَكُونَ جزءَ من الفريقِ، فقط أعمَلُ ما يُمْكِنُ أَنْ أفعله.
    Artık ailemiz küçüldü ve eskisi kadar oyuncağımız yok ama istersen ailemizin bir parçası olabilirsin. Open Subtitles عائلتنا صغيرة، وليس لدينا لعب كثيرة لكن لو أردت، يمكن أن تكون جزءَ منها
    Oyunun bir parçası olamaz mı sizce? Open Subtitles أنت هَلْ لا يَعتقدُ هذا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ جزءَ لعبتِهم؟
    - Onu düşünme bile. - O bu işin bir parçası değil. Open Subtitles ــ لا تفكر بشأنها ــ هي لَيستْ جزءَ الصفقةِ
    Ben ve Julia'nın bir parçası olmaki dışardan bakan biri olmamak. Open Subtitles أنْ يَكُونَ جزءَ جوليا وأنا هنا، لا أنْ يَكُونَ الغريبَ يَنْظرُ في؟
    300 papel, ama bu da soruşturmanın bir parçası olduğu içindi. Open Subtitles 300 ظبي، لكن ذلك كَانَ لأن هو كَانَ جزءَ تحقيقِ.
    Basın toplantısının bir parçası değilim ama başlamasına az kaldı. Open Subtitles هَلْ لي أَنْ يَتكلّمُ مَعك للحظة؟ لَستُ جزءَ المؤتمر الصحفي، لَكنَّه أَوْشَكَ أَنْ يَبْدأَ الآن.
    Yani, herkesin özel konuşmalarının bir parçası oluyorsun ama bir şekilde dışarıda kalıyorsun. Open Subtitles أنْ يَكُونَ مترجمَ لصمِّ؟ أَعْني، أنت جزءَ كُلّ شخصِ المحادثات العميقة، لكن بطريقةٍ ما أنت على خارج.
    Bu kızın hayatımızın bir parçası olarak kalmasını istiyorum. Open Subtitles إني أريد أن تبق هذه الفتاة حقًا جزءَ من حياتنا
    Bu kızın hayatımızın bir parçası olarak kalmasını istiyorum. Open Subtitles إني أريد أن تبق هذه الفتاة حقًا جزءَ من حياتنا
    Sen takımın değişmez bir parçasısın. Open Subtitles أنت جزءَ ثمينَ مِنْ الفريقِ.
    Ben neysem, sen de bir parçasısın Tara. Open Subtitles أنت جزءَ الذي أَنا، تارا.
    Sen ekibimizin bir parçasısın. Open Subtitles أنت جزءَ a طاقم هنا.
    Onların hayatımın bu kısmını anlayacaklarını sanmıyorum sadece. Open Subtitles أنه فقط جزءَ من حياتِي لا يَفهمونه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus