hayatımızın bir parçası. Farklı bir şey olmak zorunda değiller. | TED | إنهم جزء من حياتنا , وليسوا دائما جزء منفصل |
Paranın ne olduğunu bilmezsin para burada hayatımızın bir parçası değil. | Open Subtitles | أنك لا تعرفين المال إنه ليس جزء من حياتنا هنا. |
Sadece hayatımızın bir parçası olmak istiyor. | Open Subtitles | انها فقط تحاول ان تكون جزء من حياتنا |
Düşünmekte zorlandığımız o zamanı olmayan şeylerden biri o kadar işe yarıyorlar ki hayatlarımızın bir parçası. | TED | إنه أحد الأشياء الخالدة التي قليلا ما نفكر فيها. لأنه اصبح جزء من حياتنا. |
Emily bir yılı aşkın bir süredir hayatlarımızın bir parçası. | Open Subtitles | إيميلي، جزء من حياتنا لـأكثر من سنة الـأن، |
hayatımızın bir parçası olmayacağı konusunda aynı fikirdeydik. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أنه لن يكون جزء من حياتنا |
hayatımızın bir parçası olmaması konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أنه لن يكون جزء من حياتنا |
Sanırım Lex hayatımızın bir parçası olduğunu hissediyor. | Open Subtitles | أعتقد أن "ليكس" يشعر أنه جزء من حياتنا |
hayatımızın bir parçası oluyor o zaman. | Open Subtitles | هذا جزء من حياتنا |
Burada hayatımızın bir parçası olan herkesi. | Open Subtitles | كل شخص كان جزء من حياتنا هنا |
Bu hayatımızın bir parçası demek. | Open Subtitles | هذا جزء من حياتنا |
Bu yalan olurdu. Senin baban artık hayatlarımızın bir parçası değil, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هذه كذبه ، لم يعد اباك جزء من حياتنا |
Bir kere daha hayatlarımızın bir parçası olurlardı. | Open Subtitles | سيكونون جزء من حياتنا مره أخرى |