"جزء من حياتي" - Traduction Arabe en Turc

• hayatımın bir parçası
• hayatımda
• hayatımın parçası
• hayatımın bir parçasıydı

hayatımın bir parçası o, ben de onunkinin bir parçasıyım.
هي جزء من حياتي بقدر ما أنا جزء من حياتها

Ben sağır olarak doğdum, ve bana sesin hayatımın bir parçası olmadığına inanmam düşündürüldü.
لقد ولدت صماء، وعلموني أن الصوت ليس جزء من حياتي

Mükemmel bir çiftin bir parçası Mükemmel bir hayatımın bir parçası.
كنت جزءا من زوجين مثاليين انها جزء من حياتي المثالية

hayatımın bir parçası olmak istemiyorsa... o kaybeder.
لا تستطيع تقبل جزء من حياتي هي ستكون الخاسرة

hayatımda bir şey, özellikle de bacağım biraz daha iyi olursa daha iyi bir hayatım olacağını düşünüyorum.
تظن ان اصلاح رجلك سيصلح حياتك اظن ان حياتي ستتحسن نوعا ما ان كان جزء من حياتي خاصة رجلي

hayatımın parçası olmak istiyorlar, Isabel de öyle.
و عندما يأتون إلى منزلي يريدون أن يكونوا جزءا من حياتي إيزابيل أصبحت جزء من حياتي

hayatımın bir parçasıydı.
هو كان جزء من حياتي

O benim hayatımın bir parçası ve hayatında olmamı isterse olacağım.
ولكن هي جزء من حياتي ، وإذا أرادت أن أكون والد لها ، فسوف أكون

Baze'in, sen ve Ryan evleniyor diye artık hayatımın bir parçası olmadığını düşünmesini istemiyorum.
لا اريد ان يعتقد بايز ان لانك تزوجت راين لم يعد هو جزء من حياتي

Hoşlan ya da hoşlanma o hayatımın bir parçası.
سواء أعجبك ذلك أم لم يُعجِبك إنه جزء من حياتي

17 yaşımdan beri hayatımın bir parçası.
لقد كان جزء من حياتي منذ أن كنت في السابعة عشر

Bunca yılda sonra o benim hayatımın bir parçası oldu.
في السنوات الاخيرة اصبحت جزء من حياتي

Ve uyuşturucu da, tüm gençlik yıllarım boyunca, hayatımın bir parçası oldu.
والمخدرات كانت جزء من حياتي بالمراهقة

O artık hayatımın bir parçası. Çocukların hayatının da.
انها جزء من حياتي الان ومن حياة الاطفال

Maggie liseden beri hayatımın bir parçası değil.
ماجي كانت جزء من حياتي منذ الثانوية

Ben kanserim. Bu, hayatımın bir parçası.
أنا مصاب بالسرطان، وهو جزء من حياتي.

Benim de hayatımın bir parçası!
هو جزء من حياتي

Ve ne olursa olsun, hayatımın bir parçası olacaksın.
و مهما كان ستكون جزء من حياتي

Artık onun benim hayatımın bir parçası olmasına izin verin.
دعوها تكون جزء من حياتي الآن

hayatımın bir parçası.
إنه جزء من حياتي

Seni rahatlatmaya çalışıyorum oysa böyle konular benim hayatımda... yoktur.
أنا أفكر فحسب أنا أحاول أن أجعلك تشعرين بتحسن عندما مواساة الآخرين... ليست جزء من حياتي

Hepiniz hayatımın parçası olduğunuz için şükran doluyum. Gerçekten.
على كلِ ، أنا فقط ممتنة أنكم جميعاً جزء من حياتي ، حقاً

Çünkü her zaman hayatımın bir parçasıydı.
لأنه كان دائما جزء من حياتي