Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? | Open Subtitles | إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟ |
Bak, özel bir şeyin parçası olman için bir şans veriyorum. Tarihin. | Open Subtitles | انظر، أنا أعطيك الفرصة لتكون جزء من شيء مميز، جزء من التاريخ |
Başlarda sanırım eve gitmeyi istiyordum, fakat şimdi karar verdim ki, bir şeyin parçası olmak isterim, devamlı bir parça, ne demek istediğimi anlarsan. | Open Subtitles | في البدايه كنت أعتقد أني أريد العودة للمنزل لكن الآن قررت الإهتمام بكوني جزء من شيء ما جزء دائم , إذا فهمت ما أقصد |
Muazzam bir şeyin parçasısın. Bir hız gücünün parçasısın. | Open Subtitles | أنت جزء من شيء أكبر، أنت جزء من قوة سرعة |
Tam da anladığımı sanmıyorum, ama bir şeyin parçasıydım. | Open Subtitles | لست متأكدا أنني فهمت ذلك، ولكن أنا كنت جزء من شيء. |
Bizler, önemli bir şeyin parçasıyız ve onun parçası olduğumuz için önemliyiz. | Open Subtitles | نحن جزء من شيء يهم ونحن نهم لأننا جزء من ذلك الشئ |
Ya burada kalırsın ya da benimle gelip özel bir şeylerin parçası olursun. | Open Subtitles | أو يمكنك المجيء معي و أن تكوني جزء من شيء خاص |
- Ama şimdiden kendimi büyük ve çok özel bir şeyin parçasıymışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لكنني أشعر بالفعل وكأنني جزء من شيء كبير، شيء مميز بحق. |
Bir şeyin parçası olduğunu hissetmek güzeldir. New York'ta insan çok yalnızlık çekebilir. | Open Subtitles | من الجميل أن تكون جزء من شيء فأنت لن تكون ذلك الشخص المنعزل |
Hayatım boyunca, özel hissetmek için özel bir şeyin parçası olmak istedim ama gerçek şu ki ben özelim. | Open Subtitles | طوال حياتي كنت اشتغل كي اصبح جزء من شيء مميز حتى اشعر بانني مميزه ولكن الحقيقه بانني مميزه حسناً؟ |
Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? | Open Subtitles | ماذا إذا ؟ ألم تشعر مطلقاً بأننا جزء من شيء أكبر؟ |
Daha büyük bir şeyin parçası olduğumuzu, hiç hissetmedin mi? | Open Subtitles | لا تشعر أي وقت مضى وكأننا جزء من شيء أكبر؟ |
Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. | TED | وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر |
Bir şeyleri önemli olduğu için yapmaya, sevdiğimiz için, ilginç olduğu için yapmaya, önemli bir şeyin parçası olduğu için yapmaya. | TED | مبني حول الرغبة في إنجاز المهمات لأنها مهمة لأننا نستمتع بذلك، لأنها مشوقة ولأنها جزء من شيء مهم. |
Sanki yalnızlığını anlamana yardım etmekten çok, senden büyük bir şeyin parçası olduğunu gösterir. | Open Subtitles | يجعل الناس يشعرون أن هناك طريقة لفهم حدتك ولكن وسيلة ليشعروا بأنهم جزء من شيء أكبر من نفسك |
Muazzam bir şeyin parçasısın. Bir hız gücünün parçasısın. | Open Subtitles | أنت جزء من شيء أعظم جزء من قوة السرعة |
Düşen piyasadan istikrarlı oyuncular hayatta çıkar. Burada bir şeyin parçasısın Bad. | Open Subtitles | أنت جزء من شيء هنا |
Çok büyük bir şeyin parçasıydım ve bu gerçekten çok güzeldi. | Open Subtitles | أنا كنت جزء من شيء أكبر وكان رائعا. |
- Daha büyük bir şeyin parçasıyız. - Kapa çeneni! | Open Subtitles | كل ذلك جزء من شيء أكبر أسكتي |
Sen CPS'de görevliyken bir şeylerin parçası olmak iyi hissettiriyordu değil mi? | Open Subtitles | عندما كنت في الشرطة كان شعوراً جيداً ان تكوني جزء من شيء ما، اليس كذلك؟ |
Evet, hem mutlu ediyor hem de önemli bir şeyin parçasıymışım gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | أجل، و أشعر بأنّي جزء من شيء مهم |
Ve aslında, kendinizden çok daha büyük bir şeyin bir parçası olmak, yaşayabileceğiniz en ödüllendirici deneyimdir. | TED | كما أن كونك جزء من شيء.. أكبر منك هو أكثر تجربة مجزية قد تمر بها |
Atlantis'e katılma teklifini kabul ettiğinde, birşeyin parçası oldun. | Open Subtitles | عندما قبلت العرض للانضمام لأتلانتس أصبحت جزء من شيء |
Daha büyük bir şeyin parçasıydı. | Open Subtitles | بل هو جزء من شيء أكبر |
Bir şeyin, heyecan verici bir şeyin parçasıymış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أنني جزء من شيء ما شيء مثير جداً |