Bu yaşantımızın çok önemli bir parçası, yaşamımızın üçte biri uykuda geçiyor. | TED | إنه جزء هام في حياتنا، يفترض أن نمضي ثلث أعمارنا في النوم. |
Anahtar, aile mirasımızın çok önemli bir parçası. Onu bulman gerekiyor. | Open Subtitles | ذلك المفتاح جزء هام جدًّا من تراث أسرتنا، يتحتّم أن تجديه. |
Çünkü depoyu idare etmek, benim işimin çok önemli bir parçası. | Open Subtitles | لأن إدارة المخزن هو جزء هام جداً من عملي |
Sarah, onun hayatımda çok önemli bir yeri var. | Open Subtitles | سارا ، إنها الآن جزء هام من حياتي |
Rusya'yı Akdeniz'den ve Britanya'nın izlediği kuvvet politikasında önemli bir yeri olan Orta Asya'dan uzak tutan bir tampon olarak görüyordu. | Open Subtitles | "الإمبراطورية العثمانية مصدًا يُبعدون "روسيا عن البحر المتوسط، وإبعاد روسيا" عن أواسط آسيا" جزء هام من قوة "بريطانيا" السياسية |
Hayır, doktor bu sürecin çok önemli bir parçasıdır, inan bana. | Open Subtitles | لا, الدكتور هو جزء هام جداً من هذه العملية, ثقي بي. |
Bryar'da kitaplar hayatımızın oldukça önemli bir parçasıdır. | Open Subtitles | الكتب جزء هام جداً في حياته في بريار |
Kültürel ve ailesel sebeplerden dolayı bu onların yaşamının önemli bir parçası. | Open Subtitles | وهو جزء هام في حياتهم ، من خلال أسرهم وثقافاتهم. |
Ghostwood Evleri projesi geleceğimizin önemli bir parçası ve geleceğimizde ortaklığını istediğimiz başka kimse... | Open Subtitles | عقارات "غوستوود" هي جزء هام من مستقبلنا في "توين بيكس"، ولا أحد نود شراكته مستقبلاً --أكثر من |
- Bu sürecin önemli bir parçası. | Open Subtitles | إنه جزء هام من العملية. |
Kitabınız soruşturmamızın önemli bir parçası haline geldi. | Open Subtitles | كتابك اصبح جزء هام فى تحقيقنا |
Otlar tedavinin önemli bir parçası. | Open Subtitles | إنّها جزء هام في العلاج |
Çocuğunuz bu gelişimin önemli bir parçası olabilir. | Open Subtitles | -آبنائكم سيكونوا جزء هام في تطوره |
Beden eğitimi, her okul gününün önemli bir parçasıdır. | Open Subtitles | التربية البدنية جزء هام في كل يوم دراسي |
Formülün çok önemli bir parçasıdır. | Open Subtitles | إنه جزء هام من الوصفة |