Kanımı başkasının vücudunda düşünmek çok tuhaf. | Open Subtitles | إن التفكير فى أن دمى يجرى فى جسد شخص آخر لهو أمر غريب |
Ama bu kanında var. Bu da başkasının vücudunda yaşamayı sürdürme yeteneğine sahip olduğun anlamına geliyor. | Open Subtitles | لكنّه في دمك، بمعنى أنّك تملكين القدرة للعيش في جسد شخص آخر. |
Senin yerinde olsam, kafamın başka birinin vücuduna konmasını isterdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لرغبت بتركيب رأسي على جسد شخص آخر |
Hatta başka birinin vücuduna girdiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن بأنها دخلت في جسد شخص آخر |
Sen bir Gezgin'sin. başka birinin vücudunda yaşamayı sürdürme yeteneğine sahipsin. | Open Subtitles | أنت رحّالة وبإمكانك العيش في جسد شخص آخر. |
Eğer bir gezgin ona nasıl yapılacağını öğretirse kendini başka birinin vücudunda bir Gezgin yapabilir. | Open Subtitles | بوسعها أن تسكن جسد شخص آخر إن علّمها رحّال كيفيّة فعل ذلك. |
Naomi'nin başkasının vücudunda hapsolmuş gibi hissetmesini hayal etmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد حتى أن أتصور نعومي أن تشعر وكأنها محاصرة في جسد شخص آخر |
başka birinin vücudunda yaşamayı sürdürme yeteneğine sahipsin. | Open Subtitles | أنت رحّالة وبإمكانك العيش في جسد شخص آخر. |
Sen başka birinin vücudunda yaşamayı sürdürme yeteneğine sahipsin. | Open Subtitles | بمقدورك العيش في جسد شخص آخر. |