Düğününüzdeki konuşmamda dediğim gibi, karın çok korkusuz. | Open Subtitles | كما قلت في نخب زفافك، زوجتك هذه جسورة. |
O korkusuz biriydi, senin gibi. | Open Subtitles | كانت جسورة مثلكِ نوعًا ما |
* Ama eğer korkusuz olsaydım... * | Open Subtitles | * ... لكن لوكُنت جسورة * |
Bu küçük dramımıza cesur bir giriş yaptın. | Open Subtitles | أراكَ افتتحت مسرحيّتنا الصغيرة بهلّة جسورة |
Bana göre cesur bir bilgelik örneği sergilemiş. | Open Subtitles | ويدل على ما أدعوه حكمة جسورة |
Farklı bir şekilde korkusuzdu, belaya atılırdı eşek şakaları yapardı, kuralların çiğnenmek için olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | كانت جسورة على نحو مختلف تزج بنفسها في المتاعب وتدبر المقالب، وكانت تؤمن بأن القوانين قد صُنعت لكي تُخرق |
O çok korkusuzdu! | Open Subtitles | ...لقد كانت جسورة لا تعرف الخوف |
Cesur ve korkusuz. | Open Subtitles | جسورة وشجاعة |
cesur bir hareket Bayan Smoak. | Open Subtitles | -مبادرة جسورة جدًّا يا آنسة (سموك ). |