Şimdi çocuğun ne istediğini anlamamız lazım. Seni bu yüzden buraya getirdim. | Open Subtitles | علينا الآن أن نقتفي أثره ولهذا جلبتكِ هنا |
Senin yeteneklerinde değil, sende bir şey gördüğüm için buraya getirdim ve terfi ettirdim, ki bu da oldukça önemliydi. | Open Subtitles | نعم فعلتي لقد جلبتكِ هنا، ومنحتكِ الترقية لأنني رأيت شيئاً مختلفاً بكِ، ليس فقط مهاراتكِ.. |
Hayır, hayır, hayır. Seni buraya kadar bir kez daha para için getirdim. Çocuklarla bir bahse girdim. | Open Subtitles | لا، لقد جلبتكِ هنا لتحقيق مكاسب مالية، إنه رهان مع الأولاد |
Hayır, seni buraya seninle düşündüğünden daha çok benzediğimizi bilmeni istediğim için getirdim. | Open Subtitles | لا جلبتكِ الى هنا لأني اريدك ان تعرفي بأني اكثر مما تظنين |
Ben sadece kamyoneti kullanıp, sizi buraya getirdim. | Open Subtitles | -لقد قودتُ الشاحنة التي جلبتكِ إلى هُنا فحسب -إذاً ؟ |
Hayır. Bunu yapalım diye getirdim. | Open Subtitles | جلبتكِ الى هنا حتى يمكننا فعل هذا |
Seni bunlardan kurtarmak için buraya getirdim. | Open Subtitles | جلبتكِ إلى هنا للإبتعاد عن كلّ ذلك. |
Seni buraya ben getirdim. | Open Subtitles | لقد جلبتكِ إلى هنا |
Seni buraya geleceğini değiştirmen için getirdim. | Open Subtitles | جلبتكِ هنا لتغيّر مستقبلكِ |
- Ben getirdim Hannah. | Open Subtitles | ـ جلبتكِ إلى هنا، يا (هانا) |