"جلبتها" - Traduction Arabe en Turc

    • getirdim
        
    • getirdin
        
    • aldım
        
    • getirdiğin
        
    • aldığım
        
    • getirdiği
        
    • getirdiğim
        
    • getirmiştim
        
    • almıştım
        
    • getirdiğine
        
    • aldın
        
    • getirdi
        
    • Getirir
        
    • getirdiniz
        
    • getirdiğinde
        
    Onu buraya getirdim çünkü seni özlüyordum ve bu bana ilk randevumuzu hatırlattı. Open Subtitles أظن أني جلبتها إلى هنا لأني كنت مشتاقاً إليك وهذا ذكرني بموعدي الأول
    Onu biraz hava değişimi için getirdim. Open Subtitles جلبتها معي كي تستنشق شيئاً من الهواء النقي
    Son 5 yildir buraya bir sürü yeni albüm getirdin.. Open Subtitles أتابع مساراتك هنا لكل شركة جلبتها في آخر 5 سنوات
    Sana hediye aldım. - İsminin baş harflerini işlettim. Open Subtitles لقد جلبتها كهدية، وهناك كلمات خاصة محفورة هنا
    Şu andan itibaren burada olan bitenden buraya getirdiğin tüm pisliklerden hepsinden sen sorumlu olacaksın. Open Subtitles من الآن فصاعدا أى شىء سيحدث كل الأشياء القذرة التى جلبتها إلى هنا ستكون أنت المسئول عنها
    Bebeğim, dün akşam senin için aldığım çiçekleri aldın mı? Open Subtitles عزيزتي , هل أخذتِ الزهور التي جلبتها لكي البارحة ؟
    Bir çocuk olarak Boston'da annemin Londra'dan ve Lagos'tan getirdiği alışkanlıkların düzenlenmiş şekilleri olan oldukça standart banliyö alışkanlıkları yerine getiriyordum. TED عندما كنت طفلة،حملت معي طقوسا معروفة من ضواحي بوسطن، مع تعديلات على الطقوس التي جلبتها أمي من لندن و لاغوس.
    Kendime ve bu dünyaya getirdiğim lanete bir son vermenin vakti geldi. Open Subtitles حان الوقت لإبطال هذه اللعنة التي جلبتها على نفسي وعلى هذا العالم.
    Onu buraya getirdim, ama arabadan çıkmıyor. Open Subtitles لقد جلبتها إلى هنا, لكنها لا تود أن تخرج من السيارة.
    Bunu evden getirdim,çünkü burada yapılan kremalı mısırı sevmiyorum. Open Subtitles جلبتها من المنزل ، لأنني لا أريد الذرة المدهونة التي لديهم هنا
    - Yo, evden getirdim. Open Subtitles ـ لأ ، جلبتها معي من البيت ـ مآذا ؟ لا ، لا ، لا ، لا
    Onu buraya, savaş meydanına mı getirdin? Open Subtitles أنت جلبتها لهنا .. لميدان المعركة ؟ أعتذارتي يا سيدي
    Hesap tablolarıyla uğraşıyordu. Ve sen onu bu amına koyduğumun yerine getirdin. Open Subtitles كان اختصاصها الأعمال الورقية وأنت جلبتها هنا إلى هذا المكان اللعين
    Sen getirdin. Getirmeseydin ya! Open Subtitles ، أنت جلبتها . إذاً فلا يجب أن تتركها
    Bunları kuru temizlemeden aldım. Open Subtitles أتعلم,أنا.. أنا جلبتها من مغسلة التنظيف الجاف
    aldım da. Arabanın arka koltuğuna koydum. Open Subtitles جلبتها معي، ووضعتها في المقعد الخفي صحيح؟
    Şey, ben de senin getirdiğin örneğin cadılar bayramı şakası olduğunu düşündüm yani kim bilirdi ki? Open Subtitles نعم، حسنا، إعتقدت أن تلك العينة ..التي جلبتها إلي من دعابة عيد القديسين
    Kardeşim neden sana aldığım bu kalem setinin tadını çıkarmıyorsun? Open Subtitles هاي, يا اخي لِمَ لا تستمتع بمجموعة الإقلام اللطيفه التي جلبتها لك؟
    Meksika'dan getirdiği bu madde ne kadar tehlikeli? Open Subtitles فقط ما مدى خطورة هذه الاشياء التي جلبتها معك من المكسيك؟
    Son getirdiğim kutunun parasını ödemedin hala. Open Subtitles انت لم تدفع لى فى العلبة الماضية الذى جلبتها لك
    Şehirde düzenlen ticari bir fuar icin getirmiştim. Open Subtitles لقد جلبتها معي من اجل عرض تجاري هنا في المدينة هذا الاسبوع
    Bu çaktığım adam için almıştım aslında bunları. Kendisi eskiden alkolikti de. Open Subtitles نعم، جلبتها لهذا الرجل الذي أضاجعه لقد كان مدمن كحوليات
    Bunu eve getirdiğine göre, O'na vermek zorundayım şimdi. Open Subtitles بما أنك جلبتها للمنزل، فيجب أن أقدمها له.
    Postacı size bir telgraf getirdi. Open Subtitles جائتكم برقية ولم تكونوا بالمنزل لهذا جلبتها
    Pusulamı unuttum, Getirir misin dostum? Open Subtitles ..نسيت بوصلتي هلا جلبتها من أجلي يا صاح؟
    Siz doğru olanı_BAR_yaptınız. Onu bana getirdiniz. Ona yardım edebilirim. Open Subtitles لقد عملت الشيء الصحيح، جلبتها لي يمكنني المساعدة
    - Fakat onu bana getirdiğinde, bunu bir işaret olarak düşündüm. Open Subtitles ولكن عندما جلبتها لي, أنا أخذتها على أنها علامة أي علامة؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus