"جلب لك" - Traduction Arabe en Turc

    • sana
        
    • getirdi
        
    Oscar sana yedek giyisi getiriyor, ve ölürsün falan diye annem de geldi. Open Subtitles حسنا .. اوسكار جلب لك ملابس للتغيير وامي هنا في حالة لو مت
    sana bu hayatta en kötü şeyleri yaşatmış bir adam böyle söyleyince tuhaf oldu ama Tom senin gözünde o konuma gelebilmek için çok çalışmak zorundaydı. Open Subtitles أعلم أن هذا يبدو غريبا أن يأتي من رجل جلب لك بعض أسوأ الأشياء لكن هذا هو سبب
    Biri sana kendi eliyle yaptığı çorbayı getirmişti. Open Subtitles وشخص ما جلب لك شوربة الدجاج التي فعلتها بنفسها
    Bir seyis bunu size getirdi. Düşürdüğünüzü söyledi. Open Subtitles ‫جلب لك فتى وطيد هذا الشيء ‫قال إنك أوقعته
    Krusty'yi öldüremezsin. Seni bugünlere o getirdi. Open Subtitles لا يمكنك قتل (كرستي) هو من جلب لك الشهرة
    ya sana Sterling Cooper'ın bütün portföyünü getirseydim ? Open Subtitles ماذا لو قلت لك بإمكاني جلب لك كل حساب في سترلينج كوبر؟
    Bu, sana yenilgiyi tattıran ve her zaman hatırlamanı sağlayacak olan adamın adı. Open Subtitles وهذا أسم من جلب لك الهزيمة وعليك تخليد هذا الأسم
    - sana yeni bir bilgi getiren herkesin buraya girebileceğini sanıyordum. Open Subtitles أعتقد بأن أي شخص يمكنه القدوم إذا جلب لك بعض المعرفة القديمة
    Ben, biricik kardeşin, Ben sana ilk sponsorluğunu buldum. Open Subtitles أنا , بن أخوك الوحيد فقط جلب لك للتو صفقتك الأولى للغاية
    Birisi sana yiyecek veya içecek getirdiğinde getirenlerden önce tatlarına bakma. Open Subtitles أرجوك تذكر هذا، إذا جلب لك أحدهم طعامًا أو شرابًا.. فلا تقربه أبدًا، حتى يجربه بنفسه
    Çatışma çıkarmanın ödülü olarak al sana biraz ödev. Open Subtitles إطلاقك الرصاص على سطح ذلك المبنى قد جلب لك بعض الأعمال الورقيّة.
    Fransa'yı değiştirip sana güzel bir prensesle mutluluk getirebilecekse, düşünmeye değmez mi? Open Subtitles تغيير فرنسا، وربما جلب لك سعادة مع أميرة جميلة ألا يستحق الأمر النظر به؟
    Aslında, sana teşekkür mahiyetinde bir hediye almak istiyorum. Open Subtitles أتعلم, فى الحقيقة, أريد جلب لك هدية تعبر عن شكري لك
    Belki adaleti sağladın ama bu sana huzur getirmiş gibi durmuyor. Open Subtitles ربما كنت قادرة على أنتزاع بعض العدالة لكن لا يبدو أن هذا جلب لك أي سلام
    sana tofurkey verebilirim. Mung fasulyesi falan? Open Subtitles يمكنني جلب لك الطعام المعلب بعض البقوليات؟
    Wes sana hediyeni bırakıyordu. Ben de yemeğe davet ettim. Open Subtitles ويز جلب لك هديه ، فدعوته للبقاء للعشاء
    Emily, sen lisedeyken sana ilk rolünü... bulduğundan beri hoşlanıyor senden. Open Subtitles -في الواقع كان يتصرف بشكلغريب. أيميلي, الرجلمفتونابك, -منذ أن جلب لك أولفلمفي المدرسةالثانوية.
    sana hediye mi getirdi? Open Subtitles هل جلب لك أشياء؟
    Mumu kim getirdi? Konuş, hadi. Open Subtitles من جلب لك الشمعة إلى هنا؟
    Noel Baba, sana Noel için yeni bir kalp getirdi. Open Subtitles (سانتا كلوز) جلب لك قلب جديد لعيد الميلاد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus