Zindanda geçen bunca aya rağmen... güzelliğin hiç bozulmamış... | Open Subtitles | بالرغم من كل هذه الشهور فى الزنزانة فلم يتشوه جمالك |
Senin güzelliğin için prensesim Ne düğünler yaparım | Open Subtitles | ومن أجل جمالك يا أميرة أكتب خطابا ورا خطابا |
Senin hayatını kurtarabilirim, ama güzelliğini geri getiremem. | Open Subtitles | يمكننى اٍنقاذ حياتك و لكنى لن أستطيع أن أعيد جمالك |
O zaman narin güzelliğine rağmen öküz gibi güçlüsün. | Open Subtitles | على الرغم من جمالك الهش , أنت تبدو على هيئة ثور |
O kadın her kimse şu an senin güzelliğinin yarısına bile sahip değil. | Open Subtitles | حسنا، مهمن تكن لا يمكنها أن تكون بنصف جمالك الآن |
Ve diyebilirim ki sizin güzelliğiniz bu şampanyadan daha sarhoş edici. | Open Subtitles | وسأضيف أن جمالك أكثر إدماناً من تلك الشمبانيا |
Ancak, onunla konuştuğumda, güzelliğinizi tam olarak ifade edememiş. | Open Subtitles | ومع ذلك , عندما اتحدث معه لقد فشل فى يوصف جمالك |
Peşinde milyonlarca herif vardır senin Güzelliğinden dolayı hepsi kör olmuştur. | Open Subtitles | ملايين الرجال يسعون ورائها و قد اعماهم جمالك و هذا الهراء |
Belki askıntı oluyorsun. Belki eski güzelliğin kalmadı. | Open Subtitles | ربما أنتِ تتمسكين بهم كثيراً أو ربما بسبب جمالك الذي يتلاشي |
Bu büyü ile güzelliğin sana kudret verecek ve seni koruyacak. | Open Subtitles | هذه التعويذة ستجعل من جمالك قوّتكِ وحمايتكِ. |
"Sevgili Rebecca, güzelliğin bana eski zamanın güzellerini çağrıştırıyor... | Open Subtitles | .عزيزتي ريبيكا جمالك يذكرني بجمال أعمدة النيقية الغابرة |
Tahmin ettiğim gibi güzelliğin hiç solmamış. | Open Subtitles | كما توقعت .. جمالك لم يتلاشى على الإطلاق |
güzel, küçük bir parça yağı alıyorusun, şöyle: "Senin güzelliğin, benim gibi basit bir adamı aciz kılıyor." Sonra hemen et kısmına gel: | Open Subtitles | جمالك يذل رجل بسيط مثلي وفورا انتقل للحم |
Acınası bir ayna, senin gerçek güzelliğini göstermez, Prenses. | Open Subtitles | المرآة لن تظهر جمالك الحقيقي ايتها الاميره |
Soluğunun balını çeken ölümün gücü, Yetmemiş güzelliğini almaya. | Open Subtitles | الموت الذي أخذ رحيق أنفاسك لم يتمكن بعد من جمالك |
Ama sen de güzelliğini yitirmeye başladın. | Open Subtitles | ذات مرة ولكن حتى انت بدات تفقدى جمالك الآن. |
Geldiğini gördüm ve güzelliğine hayran kalmadan edemedim. | Open Subtitles | لقد رأيتك عندما وصلتِ وأردت أن أقدر جمالك |
Eğer bir kadın olacaksam, senin marifetinin ve güzelliğinin en yazından yarısında olmak isterim anne. | Open Subtitles | لكن لو أصبحت امرأة بنصف أخلاق و جمالك يا أمي |
Affedin beni. Alıcı güzelliğiniz aklımı başımdan aldı. | Open Subtitles | سامحيني، لكن على مايبدو أن جمالك المشع سلبني رشدي. |
güzelliğinizi kaybederseniz, doğal olarak kız arkadaşınız size bakmayacaktır, efendim. | Open Subtitles | فتاتك بشكل طبيعي لن تنظر إليك إذا أنت خذلتها , سيدي , بخسران جمالك |
Allah şahidimdir, Güzelliğinden veya... başka bir şeyden değil. | Open Subtitles | الله شاهد ، ليس جمالك ، وليس أي شيء آخر ، أنا فقط أريد ما عندك ... |
Ne kadar da güzelsin. Güzel kız. | Open Subtitles | انظري إلى جمالك أنت فتاة جميلة |
Sonra seni bu kıyafetlerle görünce güzelliğinle satın alacağımı anladım. | Open Subtitles | وعندما رايتك ترتدين مثل هذا وعرفت ان جمالك سيشتريه لي |
Gözlerim asla sende gördüğümden üstün bir güzellik bulamaz. | Open Subtitles | لن ترى عينى أبدا جمالا مثل جمالك لن يأخذك أحد أبدا من بين ذراعى |
Yanlış anlamayın lütfen ama sizinki gibi bir güzelliği daha ince buluyorum. | Open Subtitles | أرجو يا فيونا أن لا تحكمي علي مقدما لكني أجد جمالك من النوع الأكثر مكرا |
Sizi galada gördüğümde güzelliğinizle büyülenmiştim ama artık bana yapılanlardan sonra o güzel badem gözlerinizi kusursuz kafatasınızdan çıkarmam gerekecek. | Open Subtitles | أبهرني جمالك لمّا رأيتك في الحفل، أما الآن وقد أهنتِ شخصي فسأضطرّ لاقتلاع عينيك الجميلتين اللّامعتين من جمجمتك مثاليّة الهيئة. |