Bir an için tüm cevapları bildiğimi düşünüyorum, sonra da... manikürüm yok diye ağlıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أكون سيدة أنيقة لا قاطعة طريق لدقيقة أعتقد أن لدي جميع الأجوبة ودقيقة أخرى أبكي على طلاء الأظافر |
Geçmişi araştırmak, Kyle ve tüm cevapları anlamak tam önünde gizli. | Open Subtitles | لذا ادرس الماضي كايل واكتشف جميع الأجوبة جميعها مخفية امامك |
- Daha önce birçok kez söylediğim gibi bildiğim tüm cevapları sizinle paylaştım Bayan Brewer. | Open Subtitles | كما قلت لك مرات عديدة من قبل سيدة بروير لقد أعطيتك جميع الأجوبة التي أعرفها |
Lütfen bütün cevapları iyi oyulmuş, 2 numara keski ile oyun. | Open Subtitles | ارجوكم انحتوا جميع الأجوبة بالإزميل 2 المشحوذ جيداً |
Biliyor musunuz, dürüstçe bütün cevapları bilmiyoruz. | Open Subtitles | أتعرفين، بصراحة لا نعرف جميع الأجوبة الآن. |
"tüm cevapları biliyorsun ve çok zekisin. | Open Subtitles | قلت له انت تعرف جميع الأجوبة فأنت رجل جميل وذكي |
Belki de tüm cevapları bilmesi beklendiğindendir. | Open Subtitles | ربما يجب عليه أن يعرف جميع الأجوبة |
Sanırım ihtiyacım olan tüm cevapları aldım. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي جميع الأجوبة التي أحتاجها |
tüm cevapları biliyor gibi. | Open Subtitles | يـبدو وإنةُ لدية جميع الأجوبة. |
- Kütüphanemde aradığınız tüm cevapları bulacaksınız. | Open Subtitles | -في مكتبتي ، ستجدون جميع الأجوبة التي تنشدونها. |
tüm cevapları bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تملك جميع الأجوبة. |
Birkaç gün önce, bütün cevapları bildiğimi sanıyordum. | Open Subtitles | قبل بضعة أيام , خلتني أملك جميع الأجوبة |
Zil çaldığında silgiye uzanıyorum, fakat bir kız onu elimden kapıyor. Karar verilmedi diyor, Henüz işimiz bitmedi. bütün cevapları tahtada bırakıyorum. Sonraki gün bazıları birbirleriyle konuşmuyor, taraf tutuyorlar. | TED | عندما قرع جرس الحصة، مسكت الممحاة لأمسح السبورة، وإذ بفتاةٍ تخطفها من يدي. لتقول: "لم يتقرر الأمر بعد. لم ننتهي هنا." تركتُ جميع الأجوبة على اللوح. وفي اليوم التالي وجدت بعضهم مقاطعاً للآخر ومنحاز إلى فرِقة ما. |