bütün para, çalıntı fonlar da dahil, aynı hesaba aktarılmış. | Open Subtitles | جميع الأموال بما فيها أساسات القروض تم تحويلها لنفس الحساب |
Buradan gitmesini sağlayacak bütün para da böylece uçar gider. | Open Subtitles | وبهذا تذهب جميع الأموال التي كانت ستستعملها للخروج من هناك. أتعلم شيئا؟ |
Fakat, eğer bütün para merkez bankasından borç alındıysa ve ticari bankalara borçlanma yoluyla dağıldıysa sadece mevcut paradan yaratılan anaparaya karşılık olan para olacaktır öyleyse bütün bu faizleri karşılayacak olan para nerede? | Open Subtitles | إذا كانت جميع الأموال مقترضة من المصرف المركزي وموسعةعبرالمصارفالتجاريةمنخلالالقروض, ، quot; فقط ما يشار إليه ب quot; |
Üvey baban hesaptan tüm parayı çekti. | Open Subtitles | زوجُ أمكِ سحب جميع الأموال التي بحسابكِ. |
Bana verdikleri tüm parayı harcadım. | Open Subtitles | لقد صرفت جميع الأموال التي أعطوني إياها |
Bütün parayı zimmetine geçirmemeliydin koca bebek. | Open Subtitles | ما كان عليكَ إختلاس جميع الأموال أيها الفتى الضخم |
- Ben Bütün parayı bir İsviçre bankasına yatırdım. | Open Subtitles | - أجل - وضعت جميع الأموال في حساب مصرفي سويسري |
Tüm nakit öndeki kamyonette. İkinci kamyonet tam takır. | Open Subtitles | جميع الأموال في الشاحنة الامامية والثانية هـــي فــارغــة تــمامــا |
Augustus'un isteğine göre kitaptan gelecek bütün para | Open Subtitles | لدى (أغسطس) وصية، تُحدد بشكلٍ واضِح أنَ جميع الأموال من الكِتاب |
! "bütün para gitti" de ne demek? | Open Subtitles | ! ماذا تعني بقولك "جميع الأموال فُقدت"! |
Bu çocuk, tüm parayı çoktan harcamış dostum! | Open Subtitles | الولد أنفق جميع الأموال |
Çocuk şimdiden tüm parayı harcamış. | Open Subtitles | الولد أنفق جميع الأموال |
Bütün parayı çaldı! | Open Subtitles | سرقوا جميع الأموال! |