tüm öğrenciler takıma girmek için feragatname imzalamak zorunda. | Open Subtitles | جميع الطلاب يطلب منهم توقيع تنازل للإنضمام للفريق |
tüm öğrenciler aynı şeyi, taşları kontrol etmeyi öğrenir. | Open Subtitles | جميع الطلاب يتعلمون أشياء للتحكم بالأحجار.. |
AP, tüm öğrenciler ilk yardım eğitimi alıyorlar. | Open Subtitles | آبي جميع الطلاب حصلوا علي المرتبة الأولي في الاختبار |
Ama maalesef bütün öğrenciler böyle bir güven duygusu hissetmiyor. | TED | لكن، لسوء الحظ، لا يشعرُ جميع الطلاب بذلك الإحساس بالأمان. |
Okulumuzdaki bütün öğrenciler adına, seni selamlamak ve şimdiye kadar heyecanlı hiçbir şey yaşanmamış olan küçük okulumuzu ziyaret ettiğin için teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | نيابة عن جميع الطلاب غرب الحديقة هنا في المرحلة المتوسطة , أود أن أرحب بكم , ويقول |
Okul kurşunlama olayı sonrası, Tüm öğrencilerin parmak izlerini almıştık. | Open Subtitles | بعد حادثة أطلاق النار التي حصلت بالمدرسة, لقد بصمنا جميع الطلاب. لقد وجدت المشتبه به |
Elbette bütün öğrencilerin yetenekleri aynı seviyede değildi. | Open Subtitles | طبعا , ليس جميع الطلاب كان بارعا |
Yapmaya çalıştığın şu büyü tüm öğrenciler için kesin olarak yasaklanmış büyüler sınıfında. | Open Subtitles | إن التعويذة التي كنت تحاول إستخدامها فئة دقيقة من السحر ممنوعة على جميع الطلاب |
Her üç ayda bir, eyalet çapında tüm öğrenciler değerlendirmeye tabi tutuluyor ve başarılı olan okullar ödüllendiriliyor. | TED | خلال ربع كل سنة دراسية جميع الطلاب في أنحاء الولاية. يتم تقييمهم طبقا لنتائج تعلمهم والمدارس التي تبلي بلاءً حسنا ً تتم مكافأتها. |
Ve orada olmayı hak etmediğim hissi, oraya ait olmadığım hissi veya sessizliği kırma hakkımın olmadığı hissi yeniden ortaya çıkmasına rağmen, sınıfta tüm öğrenciler yerini almaya başladığında ve konuşmaya başladığımda bir büyü oluştu. | TED | وهنا حيث حدث سحر ما، في الصف حيث بدأ جميع الطلاب بأخذ أماكنهم وبدأت أنا بالتحدث، رغم هذا الشعور المتجدّد بأنني لا أستحق أن أكون هناك، بأنني لا أنتمي لهناك أو ليس لي الحق بكسر الصمت. |
Greendale'de sıradan bir günle başlıyoruz, ama tüm öğrenciler mutlu görünüyor ve o kokuyu almıyorsunuz. | Open Subtitles | "سنبدأ بيوم عادي في "جريندييل عدا أن جميع الطلاب يبدون سعيدين و لا يمكنك أن تشم تلك الرائحه |
tüm öğrenciler ve öğretmenler, | Open Subtitles | جميع الطلاب واعضاء هيئة التدريس, |
tüm öğrenciler Rus yemeği getirecek. | Open Subtitles | جميع الطلاب سيحضرون طبق روسي |
bütün öğrenciler ve öğretim üyeleri katılmak zorundadır. | Open Subtitles | جميع الطلاب وأعضاء هيئة التدريس مدعوون للحضور |
bütün öğrenciler içinde burada olmayı en çok sen hak ediyorsun. | Open Subtitles | من جميع الطلاب هنا، أنت تستحق أن تكون هنا. |
Törenin sonunda bütün öğrenciler sivri keplerini havaya atıyor. | Open Subtitles | ،عند نهاية الحفل جميع الطلاب يلقون بتلك القبعات المدببة في الهواء |
En sonunda okuldaki bütün öğrenciler baş belası olduğumuzu kabul eder. | Open Subtitles | أخيرا جميع الطلاب سوف يروننا كالأوغاد |
Veya arka plandaki Tüm öğrencilerin çekici kızlar olduklarını? | Open Subtitles | أو أن جميع الطلاب في الخلفية هن فتيات جذابات ؟ |
1976’da Güney Afrika hükûmeti, oradaki Tüm öğrencilerin beyazların dili olan ve çoğu siyahinin baskıcı olarak ele aldığı Hollanda lehçesini öğrenmeleri için yeni bir kanun çıkardı. | TED | في عام 1976أقرت حكومة جنوب إفريقيا قانونًا مما تطلب أن جميع الطلاب في جنوب أفريقيا تعلم اللغة الأفريقية التي كانت لغة بيضاء، العديد في جنوب أفريقيا أشاروا إلى تلك اللغة كلغة الظالم |
Üçüncü yılda, Tüm öğrencilerin | Open Subtitles | في العام الثالث يتطلب من جميع الطلاب |
Evet ama, bütün öğrencilerin benimle aynı fikirde olduklarından eminim. | Open Subtitles | ولكن جميع الطلاب يتمنون ذلك |