çok güzel kızlardı, ama çuvalladım işte. Çok acıklıydı. | Open Subtitles | ، لقد كانتا جميلتين جدا لكنه كان محبط ، كان كئيباً |
çok güzel gözlerin var. Benim ikinci en iyi özelliğimdir. | Open Subtitles | ـ تملك عينين جميلتين ـ إنها ثاني أفضل ميزاتي |
Seni sergide gördüğümde diğer tarafta çok güzel dudakların olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | تعرفين حين رأيتك في المعرض لاحظت أن لديك شفتين جميلتين |
Farklı ama hâlâ güzeller. | Open Subtitles | مختلفتان ولكن لا تزالا جميلتين |
Size iki farklı kızın hikâyesini anlatacağım, iki güzel kızın. | TED | سأروي لكم قصة عن فتاتين مختلفتين فتاتين جميلتين |
Bir zamanlar güzellerdi. | Open Subtitles | كانتا جميلتين ذات يوم. |
Çünkü ikimiz de çok güzeliz. | Open Subtitles | .. لأن نحن الإثنتين جميلتين للغاية |
Hiç kafana takma, çünkü sen çok başarılısın, ve çok güzel bacakların var. | Open Subtitles | لإنك ناجحة جدا ولديك مؤخرة وساقين جميلتين |
Daha önce hiç fark etmemiştim çünkü hep kariyerimi mahvetmeye çalışıyor ama Bay Shue'nun çok güzel gözleri varmış. | Open Subtitles | لم الاحظ ذلك من قبل لأنه كان دائما يحاول تدمير مهنتي لكن السيد شو يملك عينين جميلتين بالفعل |
çok güzel gözlerin var. Gözlerinin rengini ilk seferde neden bilemedim söyleyeyim mi çünkü gözlerin bir renk cümbüşü. | Open Subtitles | إن عينيكِ جميلتين للغاية، أتعلمين لما لم أستطيع تمييز لونها فى المرةُ الأولى؟ |
çok güzel yeşil gözleri var ve gülüşü, çok enteresan. | Open Subtitles | لديها عينان خضراوتين جميلتين و ضحكتها المثيرة |
Nemli gözlerinle çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | هل يمكن أن نشاهد؟ أراهن أن عينيك تبدوان جميلتين جدا والدموع فيهما |
Hanımlar, bu gece çok güzel görünüyorsunuz. | Open Subtitles | سيدتاي، تبدوان جميلتين الليلة. |
Hayır, hadi, Michael! çok güzel gözlerin var! | Open Subtitles | . هيا , مايكل . انت تملك عينين جميلتين |
Peki sen MIT'deyken iki tane güzeller güzeli kadın seni bardan alıp evine götürüp de aklını başından alana dek sevişti mi? | Open Subtitles | MIT عندما كنت بجامعة هل قابلت فتاتين جميلتين اختارتاكَ في ملهى ذهبت معهما للمنزل وضاجعتاكَ ؟ |
"güzeller güzeli iki kızım evde beni bekliyor, bu saçmalık" de. | Open Subtitles | قل : "لدي بنتين جميلتين تنتظراني في المنزل ، وهذا هو الجنون" |
Çok güzeller. | Open Subtitles | انهما جميلتين |
Orada, birbirinden güzel iki kıza sahip adamın iki güzel kızının arasında yaşıyor. | Open Subtitles | هناك حياة بين إبنتين جميلتين لرجل لدّيه إبنتين جميلتين |
Kadın güldü. Göğüsleri, geniş omuzlarında iki güzel gül gibi açıldı. | Open Subtitles | ضحكت، وحلمتي ثديها العارم كانتا كزهرتين جميلتين. |
- Çok güzellerdi. | Open Subtitles | -لقد كانتا جميلتين |
Çünkü ikimiz de çok güzeliz. | Open Subtitles | .. لأن نحن الإثنتين جميلتين للغاية |