"جميلًا" - Traduction Arabe en Turc

    • güzeldi
        
    • çok güzel
        
    • tatlı
        
    • de güzel
        
    • güzel bir
        
    Onlar kendi gerçeklerini savunurken küresel toplumun onları sarmalamasını görmek çok güzeldi. TED وكان شيئًا جميلًا رؤية المجتمع الدولي في معظمه يساندُ بشدة الفتيات وهن يدافعهن عن طبيعتهن الحقيقية.
    Çok güzeldi, biliyor musun? Open Subtitles لقد كان أمرًا جميلًا للغاية، أتعلمين؟
    Gördüğüm şey güzeldi. Open Subtitles ‫لكنني نظرت في عينيّ ‫هذه الجزيرة وما رأيته... ‫كان جميلًا
    Bunu mağazanın vitrininde gördüm ve parmağında çok güzel duracağını düşündüm. Open Subtitles رأيت هذا من واجهه المحل وفكرت كم سيبدوا جميلًا في اصبعك
    Ve o, gökyüzünde çok güzel bir figür olacaktı, tıpkı bir gece parlayan bir işaret fişeği gibi. TED وسيكون رمزًا جميلًا في الأُفق، كمنارة في الليل.
    Bazen hayatta öyle tatlı bir şeyle karşılaşıyorsun ki ama sonra yok oluveriyor. Open Subtitles أحياناً، تقابل شيئاً جميلًا جداً في الحياة ثم يختفي كل شيء
    Ne inanılmaz derecede zeki, ne de güzel ama ben onu seviyorum. Open Subtitles إنه ليس ذكيّا جدًا، ولا جميلًا حتى لكنّني أُحبّه، أتعلمين لماذا؟
    Evet, doğru, zina yaptık ama güzeldi. Open Subtitles ونعم، نعم، زنيت، ولكنه كان جميلًا.
    - Valentino mektubuydu, çok güzeldi Valentino tarafından yazılıp, imzalanmış bir mektup. Open Subtitles - لقد كانت خطاب (فالنتينو)، كان جميلًا .. (الخطاب موقّع ومكتوب بواسطة (فالنتينو.
    güzeldi de. Open Subtitles لقد كان ذلك جميلًا.
    Ne kadar güzeldi. Open Subtitles كان جميلًا جدًّا
    Yine de güzeldi. Open Subtitles ولكن هذا كان جميلًا.
    Bu çok güzeldi. Open Subtitles لقد كان ذلك جميلًا.
    çok güzel bir düğün olur. Open Subtitles كان زواجًا جميلًا بالرغم من أن ترتيبه كان على عجل
    çok güzel bir çocuktu ama, değil mi? Sizi görmek isteyen biri var Bayan Garrett. Open Subtitles بالرغم أنه كان جميلًا أليس كذلك؟ هناك شخص يريد أن يراك سيدة غاريت
    Belki beyaz çitli bir evimiz olur. Bence çok güzel olur. Open Subtitles ربّما أجلب لها سياجًا أبيض أظن ذلك سيكون جميلًا
    çok güzel bir çocuktu ama, değil mi? Sizi görmek isteyen biri var Bayan Garrett. Open Subtitles بالرغم أنه كان جميلًا أليس كذلك؟ هناك شخص يريد أن يراك سيدة غاريت
    Çocuklar, çok şanslıyız çünkü bu kızın sesi çok güzel. Open Subtitles وقد حالفنا الحظ يا أصدقاء, لأن هذه الفتاة تمتلكُ صوتًا جميلًا.
    Bu...bu çok tatlı. Open Subtitles حسنًا .. أليس هذا جميلًا
    Hayır. Hiç tatlı değil. Open Subtitles كلاً هذا ليس جميلًا
    Gösterişliydi de. Ben de güzel, zengin ve gösterişli olmak istedim ve onunla evlendim. Open Subtitles كانت مولعة بالفن نوعاً ما, وأنا أردت أكون جميلًا, وغني, ومولع بالفن, لذا تزوجتها.
    Standart Modelin dünyamız için güzel bir açıklaması olsa da hâlâ keşfedilmeyi bekleyen ve evrenin değeri kadar çok sayıda olan gizem var. TED بينما يوفر النموذج العياري تفسيرًا جميلًا للعالم من حولنا لا يزال هنالك ألغاز كونية قيـّمة متروكة للاستكشاف.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus