Yeni yıldan sonraki etraftaki çöpler gibi, bir sürü şişe var. | Open Subtitles | يبدون كعشية رأس السنة عندما يفرغون القمامة، فيجدون قنينات خمر جمّة. |
Orada dur bakalım. Sırf seni etkileyebilmek için iyi bir adam, başını bir sürü belaya soktu. | Open Subtitles | انتظر لحظة، تكبد رجل صالح متاعب جمّة ليثير إعجابك فحسب |
Eğer birileri burada olduğunu öğrenirse başım bir sürü belaya girer. | Open Subtitles | كنتُ سأغرق في مشكلات جمّة لو اكتشف أحدهم أنك هنا. |
- Kocamın çalışmaya fırsatı olmuyor. - Uçan kuşa borçluyuz. | Open Subtitles | زوجي ممنوع العمل، وعلينا ديون جمّة. |
- Kocamın çalışmaya fırsatı olmuyor. - Uçan kuşa borçluyuz. | Open Subtitles | زوجي ممنوع العمل، وعلينا ديون جمّة. |
Bunu yaptığında basının soracak bir sürü sorusu olacaktır. | Open Subtitles | الصحافة ستكون لديها أسئلة جمّة عن استقالتك، |
Evde, mütevazi olmamı sağlayan bir sürü ret mektubu var. | Open Subtitles | حسنًا، لديَّ خطابات رفض جمّة بمنزلي ستبقيني متواضع |
Özür dilerim, şuanda, şuanda başımda bir sürü şey var. | Open Subtitles | أنا آسفة أنا فقط... . لدي أموراً جمّة لأقلق بشأنها الآن |
Başına bir sürü dert açtım. Senin kabahatin değildi. | Open Subtitles | سببت لك مشاكل جمّة |
Tamamlanmamış bir sürü şey var ama Don olduğu gibi sana vermemi istedi. | Open Subtitles | أعتقد بأن لديّ أعمالٌ جمّة غير منجزة، لكن أخبرني (دون) بأن عليّ تسليمها فحسب. |
Benim bir sürü sorunum var. | Open Subtitles | لدي مشاكل جمّة |
bir sürü sorumluluk. | Open Subtitles | مسؤوليات جمّة |