Toyo Central ya da Ryuji Kuroda adına hiçbir suç kaydı yok. | Open Subtitles | ليس هناك هناك سوابق جنائية لكل من ريوجي كورودا أو تويو سنترال |
Binlerce iplikten oluşan bir suç ağının ortasındaki bir örümcek. | Open Subtitles | عنكبوت في منتصف الشبكة شبكة جنائية ذات الآلاف من الخيوط |
Başka bir çalışanınıza suç teşkil eden bir davranışta bulunmuş. | Open Subtitles | بالقيام بإعتداءٍ ذو طبيعةٍ جنائية على شخصٍ آخر من موظفيك |
Daha sonra radyolog ve patolog, bazen de adli tıp uzmanı bir araya gelirler ve çıkan verilere bakarlar. | TED | ومن يقوم اخصائي الاشعة مع الطبيب الشرعي واحيانا عالم ادلة جنائية بالنظر الى المعلومات الظاهرة ومن ثم يجلسون سوية |
Telefon kayıtları onu yirmiye yakın suçla ilişkilendiriyor ama biri bile cinayet değil. Uzun bir süre buralarda olmayacak. | Open Subtitles | المكالمات الهاتفية كافية لربطه بـ 20 تهمة جنائية مختلفة هذا من دون حساب جريمة القتل، سيسجن لفترة طويلة جداً |
Buna izin vermemeliydiniz. Benim suçum değil. Sir Wilfrid'a ceza davası almamasını söyledim. | Open Subtitles | انه ليس خطأى ، لقد قلت لسير ويلفريد بوضوح ، لا قضايا جنائية |
suçlu olarak itham edilen masum insanlar için biz... | Open Subtitles | ربما يواجه اتهامات جنائية و عندما توجه تلك الإتهامات لأبرياء نحن نشعر أن.. |
Tüm olanlara rağmen, ben bu olayı bir suç davasına çevirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ورغم ما حدث أنا لست مهتمة من جعل هذه المشكلة قضية جنائية. |
Denis Vogel'ın Avery için hazırladığı dosyayı karıştırırken bir suç duyurusuna rastladım. | Open Subtitles | بدأت بالتحري في ملف دينس فوغل عن إيفري فـ وجدت شكوى جنائية |
İki yıl boyunca suç imparatorluğunu yıkmaya çalıştığın adam mı? | Open Subtitles | الرجل صاحب إمبراطورية جنائية وقضيتَ عامان في محاولة الإمساك به؟ |
Ve 20'li yaşlarından, işletme ve İngilizce dereceleriyle değil suç kayıtlarıyla çıkıyorlar. | TED | وهم يخرجون من العشرينات من عمرهم، ليس بشهادات في الأعمال واللغة الإنجليزية، بل بسجلات جنائية. |
Cezalandırmaktansa ıslah etmeyi, suç önlemeyi, topluma kazandırmayı önceliklendiren bir ceza adaleti sistemi hayal edebiliyor muyuz? | TED | هل بإمكاننا تخيل نظام عدالة جنائية يحدد الأولويات بين المعافاة والحماية والإدماج المدني بدلًا من العقوبة؟ |
En az benim kadar sen de şu an suç işlediğini biliyorsun | Open Subtitles | كما تعلمين بفعلك هذا ترتكبين مخالفة جنائية |
Önceden sabıkası yoktu. Davada adli delil yoktu. | TED | لم يكن لديه أية سوابق، ولم يكن هنالك أي أدلة جنائية في القضية. |
Dairende bulunan cesede ait adli tıp kanıtını saklıyorum. | Open Subtitles | لقد أخفيت أدلة جنائية عن الجثة التي وجدت على أرضية شقتك. |
Bugün kendi adınıza tanıklık etme kararınız üzerine dairenizde bulunan ceset hakkında endişe verici bir adli kanıt aldım. | Open Subtitles | بينما انت تشهد شهادتك الخاصة اليوم, وصلتني أدلة جنائية مقلقة.. من جثة الرجل الذي وجد بشقتك. |
Başlangıç için 9 ya da 10 tane cinayet dosyası var elimizde bunları inceleme için kullanacağız. | Open Subtitles | في البدء، لدينا 9 أو 10 ملفات جنائية يجب التحرّي عنها |
Patron, bu Dedektif Andy Kochifis. cinayet Masası'ndan. Binbaşı Kerry sorusturmasında yardımcı olmuştu. | Open Subtitles | رئيس انه المحقق آندي كوتفيشيز ، جنائية ، لقد قال لي بعض الاهمال في وحدة كيري |
Leigh'in sabıka kaydına göre, ceza gerektirecek hiçbir şeyle suçlanmamış. | Open Subtitles | بالرجوع لصحيفة لي الجنائية هي لم ترتكب اي جريمة جنائية |
Annem muhtemelen beni merkeze götürür ve suçlu fotoğrafını çektirmemi söylerdi. | Open Subtitles | كانت أمي لتأخذني إلى المخفر و تعرض عليهم أن يلتقطوا صورة جنائية لي |
FBI'da kriminal psikolog olarak çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا عالمة نفس جنائية في مكتب التحقيق الفيدرالي |
İnsan kaçakçılığı ve köle ticareti Cezai suçlardır. | TED | يعد الاتجار بالبشر والاسترقاق جريمة جنائية. |
ağır veya hafif suç niteliğinde miydi? | Open Subtitles | على سبيل المثال، هل أرتكبت جريمة جنائية أو جنحة؟ |
Çocuk ve sabıka kaydı yok. Buradakilere göre fazla bir bilgi de yok. | Open Subtitles | لا يملكان أطفالاً أو سوابق جنائية أو أيّ معلومات إضافية قبل هذا |