Sen de iyi asker olurdun ama kafamı kestin bunu görmezden gelemem. | Open Subtitles | إنك تمثل جنديًا جيدًا أيضًا لكنك قطعت رأسي ولا يمكنني تحمل هذا |
Bu yolu ben seçtim ama asker olmak çok zor. | Open Subtitles | اخترت هذه الطريق بمحض إرادتي، لكن كوني جنديًا أمر شاق. |
Biri asker, diğeri de beyzbol oyuncusu olmaktı. | TED | كان واحد أن يكون جنديًا. والآخر أن يكون لاعب بيسبول. |
Floransalı bir asker ve politikacı olan Dante, Tanrıya bütünüyle sadıktı ama Roma Katolik Kilisesi tarafından sıklıkla eleştiriliyordu. | TED | كان دانتي جنديًا ورجل دولة من فلورنسا، ومخلصًا لله بشدة، ولكن كان غالبًا ما ينتقد الكنيسة الكاثوليكية الرومانية. |
Sen bir askerdin. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.كنتَ جنديًا |
Okuduğum kadarıyla Lozano tam bir askermiş. | Open Subtitles | حسبما فهمت، لوزونو كان جنديًا |
Casus veya asker olabilirsin ancak ikisini birden yapamazsın. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تكون جاسوسًا أو يمكنكَ أن تكون جنديًا لكن لا يمكنكَ أن تكون الإثنان |
Belki de kral olmak için önce asker olmayı hatırlamak gerekir. | Open Subtitles | أنت تعلم, ربما لتكون ملكًا من جديد عليك أن تتذكر كيف أن تكون جنديًا |
Çelik gibi sinirlerin var. Senden iyi asker olacak. | Open Subtitles | لديك أعصاب من حديد، سنجعل منك جنديًا رائعًا. |
Belki de kral olmak için önce asker olmayı hatırlamak gerekir. | Open Subtitles | أنت تعلم, ربما لتكون ملكًا من جديد عليك أن تتذكر كيف أن تكون جنديًا |
Hayır, sana iyi bir asker olarak onun için kendini feda etmeni söyledi. | Open Subtitles | كلا، طلبت منك أن تكون جنديًا مطيعًا وتتحمل وزرها. |
Sen asker de değilsin, değil mi Khalil? | Open Subtitles | لكنك , لست جنديًا أيضا , أليس كذلك ؟ |
Ancak senden aklında tutmanı istiyorum ben sadece askerdim... sadık bir asker... görevini yapan. | Open Subtitles | لكنني أسألك أن تضع في الاعتبار أنني كنت مجرد جندي... جنديًا مخلصًا... |
Hiç asker olma hayâli kurmadı, bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسنا، لم يحلم أبدًا أن يكون جنديًا |
O asker olmaya elverişli değil. ...o ana kadar çoktan ölmüş olur. | Open Subtitles | إنه ليس مؤهلًا ليغدو جنديًا. إن واصلت السير ببطء بهذا المعدل إلى سفح الجبل فغالبًا سيكون قد مات لدى وصولنا، وسنكون محظوظتين ما لم نمُت معه. |
asker olmayı seçtim çünkü Askeri İnzibata katılıp iç bölgenin güvenliği içinde çalışmak istemiştim. | Open Subtitles | "اخترت الغدوّ جنديًا آملًا الانضمام للشرطة العسكريّة" "لأعمل بأمان في النطاق الداخليّ" |
Sen asker miydin? | Open Subtitles | هل كُنت جنديًا ؟ |
Sen asker değil, doktorsun. | Open Subtitles | لست جنديًا بل طبيب |
Her gece içeride 250 asker uyuyor. | Open Subtitles | ينام 250 جنديًا هنا كل ليلة |
Artık Çavuş Troy olmayabilirim ama bir bakıma hâlâ asker sayılırım! | Open Subtitles | أناربمالم أعدالرقيب(تروي) لكنني أبقى جنديًا إحترامًا لهذا |
İyi bir askerdin, bunu biliyorsun, Griff. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}. (لعلمك، كنتَ جنديًا جيّدًا يا (غريفّ |
Lozano tam bir askermiş. | Open Subtitles | كان (لوزانو) جنديًا |