| Tanrıya şükürler olsun, yoksa annemizi her gördüğümüzde cinsel yönden uyarılırdık. | TED | الحمد لله، وإما لكان كل منكم مثار جنسيا حين ترون أمهاتكم. |
| Erkek işinde çalışan bir kadın rekabeti arttırır. cinsel ve ekonomik anlamda. | Open Subtitles | المرأة التى تزاول عمل رجل منافسة جنسيا و اقتصاديا على حد سواء |
| Onu uzay gemisine aldıklarında, uzaylılar ona cinsel taciz yaptılar. | Open Subtitles | عندما أخذوه الى سفينتهم الفضائية الكائنات الفضائية تحرشت به جنسيا |
| Bir cinayetin kanlı olması gerekiyor. Bir seks manyağı olmalı. | Open Subtitles | لايلزم ان يكون هناك دماء, قد يكون القاتلا مهووسا جنسيا |
| Hep dikkat çekici isimleri olur. Gerçekten seksi değil. | Open Subtitles | تلك الافلام لديها السبق فى الحصول على الالقاب حقاً لم يكن حقا لم يكن جنسيا |
| Prova bahanesiyle seninle takılmam aslında cinsel ilişkiye hazır olduğumun bir sinyali. | Open Subtitles | هل تدرك أن إعادة التدريب معك هو وسيلة لأخبرك أني متوفرة جنسيا |
| cinsel tacizin olmaması, salt iktidarsız olduğunu ve bunu saklamaya çalıştığını... | Open Subtitles | فقدان الاعتداء الجنسي قد يكون لسبب بسيط حقيقة انه عاجز جنسيا |
| dişi denek, yaklaşık olarak 55 kilo, cinsel açıdan aktif. | Open Subtitles | أنثى الموضوع ، حوالي 1 25 رطلا ، النشطين جنسيا. |
| Ajan Simms, kadınlara işkence etmekten hoşlanan bir cinsel sadist olduğunu düşünmüş. | Open Subtitles | العميل سيمز ظن انك سادي جنسي وانك تستلذ جنسيا بتعذيب اولئك النساء |
| Her iki kurbanda cinsel saldırıya maruz kalmamış veya soyulmamışlar. | Open Subtitles | كلا الضحيتين لم يتم الاعتداء عليه جنسيا او تمت سرقته |
| Eğer ait olmadığım bir yer varsa, hikâyemin eş cinsel olmamla başladığı ve kırsal köklerden başlamadığı akıldır. | TED | إذا كان هناك مكان ما لا أنتمي إليه، فهو داخل عقلية حيث تبدأ قصتي بكوني متحررة جنسيا وليس بأصولي الريفية. |
| cinsel olarak etkilenmiş değil, kendiğilinden, ama çoğunlukla cezbedilmiş. | TED | ليس منجذبا جنسيا بالضبط ، بل أكثر إثارة. |
| Hatta bu kızlar HIV, AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanıyor. | TED | وقد يصبن بفيروس ومرض الإيدز وغيرها من الأمراض المنقولة جنسيا |
| Örneğin cinsel yolla bulaşan hastalıklar cinsel ilişki ile yayılır | TED | على سبيل المثال ، الأمراض المنقولة جنسيا ستنتشر عبر الروابط الجنسية |
| Aklımca cinsel özgürlüğünü kazanmış bir erkek çok çekici geliyor ama normalde bundan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أمر مغري أن تكون مستقل جنسيا عن الرجل ولكن في الواقع انها تثير اشمئزازي |
| Bu kadınları öldüren adam suçlu ve cinsel psikopat. | Open Subtitles | الرجل الذى يقتل هؤلاء النساء عباره عن مجرم .. مضطرب جنسيا |
| Bir milyon dolara gerek olmadan içinde seks olan her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل أي شي جنسيا لا أحتاج مليون دولار لأفعلها حتى |
| Benim seks manyağı olduğumu ve senin Muhteşem Yabancı'yı tercih ettiğini biliyor mu? Dikkatini bana vermelisin. | Open Subtitles | هل تَعْرفُ أَني مهووس جنسيا وأنت تُفضّلُ غرباءَ مثاليينَ؟ |
| Hep aynı mazeret. Eskiden çok seksi olduğumu düşünürdün. | Open Subtitles | إنه دائماً نوع من الأعذار كنتِ تعتقدين إنني مثير جنسيا |
| Hatta bunu bir tahrik unsuru olarak gördüğümü söyleyecek kadar ileri gidebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة , إنا اذهب مع الشخص بعيدا إذا وجدته مثير جنسيا |
| Avrasya Hükümeti'nden para almakla... cinsi sapık olmakla ve bir düşüncesuçuyla. | Open Subtitles | وكوني منحرف جنسيا ومجرم تفكير استغللت موقعي الموثوق في وزارة السلام. |
| Sadece seksüel anlamda değil. | Open Subtitles | الأمور معقدة بيني وبين والدتك ليس جنسيا فحسب |
| O kendine bir sanatçı diyordu ve Sübyancı olduğunu kabul etmiyordu. | Open Subtitles | إعتقد بأنّه كان فنان وانه كان فقط شاذّ جنسيا. |
| Altıncı kattaki kiracı, bir homo, bir gey yumuşağın teki! | Open Subtitles | ثم يعرف الكل الرجل فى الدور السادس معوج شاذ جنسيا |