Bu durum istediğinizi verecektir ama bunun için ölecek olan benim askerlerim. | Open Subtitles | هذا سيضمن لكِ واحدة لكن جنودي هم من سينتهي بهم الأمر موتى |
Üçüncü fırtına yaklaşıyor, askerlerim dudaklarında onun adıyla savaşa girecekler. | Open Subtitles | العاصفة الثالثة اقتربت ، جنودي دخلوا المعركة وهم يرددون اسمها |
Hisselerinin yarısı Kiliseye aktarılırken diğer yarısı en iyi askerlerim arasında paylaştırılacak. | Open Subtitles | نصف نصيبه سيذهب إلى الكنيسة، والنصف الآخر سيُقسم بين خيرة جنودي |
Evet, yerlileri kışkırtarak askerlerimi telaşlandırdın. | Open Subtitles | ..نعم , انت شتّت انتباه جنودي بتهريبك للهنود.. |
Ama Askerlerimin korumasını istiyorlarsa daha az yakınıp, yulaf lapasına şükretsinler. | Open Subtitles | اذا أرادوا الحماية من جنودي يمكنهم تقليل النحب و أن يكونوا شكورين على وجبة الشوفان |
Umarım askerlerime saygı gösterirsiniz, elinde silah olan bu askerime. | TED | أتمنى منكم أن تحترموا جنودي هذه الجندية التي تحمل السلاح |
Hisselerinin yarısı Kiliseye aktarılırken diğer yarısı en iyi askerlerim arasında paylaştırılacak. | Open Subtitles | نصف نصيبه سيذهب إلى الكنيسة، والنصف الآخر سيُقسم بين خيرة جنودي |
askerlerim bu bölgeden değil. Onlar savaş için eğitildiler, av için değil. | Open Subtitles | جنودي ليسوا من هذه المنطقة ، إنهم يتدربون للحرب وليس للصيد |
askerlerim bu bölgeden değil. Onlar savaş için eğitildiler, av için değil. | Open Subtitles | جنودي ليسوا من هذه المنطقة ، إنهم يتدربون للحرب وليس للصيد |
askerlerim onlara nehrin kenarında ateş etmişler. Ancak kaçmayı başarmışlar. | Open Subtitles | جنودي أطلقوا الرصاص عليهما قرب المعابد لكنهما لاذا بالفرار |
askerlerim sadece daha heybetli görünmene yardım edecek. | Open Subtitles | جنودي سوف يخدمون لجعل قوتك تبدو اكثر تهديدا |
Bunu yaparsam, askerlerim yaralandığımı anlar ve tedirgin olurlar. | Open Subtitles | إذا فعلت، سيعرف جنودي أني مُصاب وسيضطربون |
askerlerimi lânetli Spartalıların arkasına geçirip, benimle orada buluş. | Open Subtitles | قد جنودي إلى الطريقِ المخفيِ الذي ترك خلف الاسبارطيين الملعونون، |
Çünkü sileceklerimin altına bir not bırakarak beni ve askerlerimi savaşa davet etmiş oldun. | Open Subtitles | ـ لأن وضع ملاحظة غبيه على ماسحات الزجاج ـ هو دعوةٌ للحرب عليّ و على جنودي |
Benim de askerlerimi uyarmam lazım. | Open Subtitles | وأنا في حاجة إلى تنبيه جنودي. عقد في ثانية. |
Ama Askerlerimin korumasını istiyorlarsa daha az yakınıp, yulaf lapasına şükretsinler. | Open Subtitles | لو أنهم يريدون حماية جنودي يمكنهم أن يقللوا الشكوى ويكنون ممتنون على دقيق الشوفان |
Bu bir savaş, Beca ve Askerlerimin mükemmel senkronla üç dehşet şarkıyı söyleyeceğinden emin olmak da benim görevim. | Open Subtitles | هذه حرب , بيكا و هذه مهمتي أن أتأكد من أن جنودي محضرين لوقت الذهاب بثلاث أغاني متقنة بشكل كامل |
Artık öğrendiğime göre, askerlerime katılıp arkadaşlarınızı öldürmelerini izleyebilirim. | Open Subtitles | و الآن بما أني علمت أستطيع الإنظمام إلى جنودي و أشاهد بينما هم يقتلون أصدقائكم |
Ama sen zayıf olduğun için senin adaletini kendi askerimi öldürerek sağladım. | Open Subtitles | ،لكن لأنك كنت ضعيفاً على التنفيذ اضطررت لقتل أحد جنودي لتحقيق العدالة من أجلك |
Bunu dün yapmıştım. 3,894'ü bölün... Bu benim Askerlerimden biri. | Open Subtitles | لقد فعلتها بالأمس هذا احد جنودي البس قميصك |
Yakında, binlerce, milyonlarca askerim seni kuşatacak. | Open Subtitles | الآلاف بل الملايين من جنودي سَيُحيطونَ بك قريباً |
Gemilerimin önümüzdeki dolunaya kadar hazırlanmasını bekliyorum ve savaşçılarım da silahlanıp, toplanmış olsunlar. | Open Subtitles | أنتظر أن يتم تزويد سُفني بالمؤن عند اكتمال البدر، وأن يتم حشد وتسليح كل جنودي. |
Yarın nihayet ordum zaferle taht odasına yürüyecek. | Open Subtitles | غدا ، أخيرا سيزحف جنودي منتصرين نحو قاعة العرش |
En iyi askerimin böyle ölmesine izin veremem. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أسمح بحدوث هذا لأفضل جنودي |
Savaşçılarımı gizli geçitten kahrolası Spartalıların arkasına indir eğlencelerin sonsuz olsun! | Open Subtitles | قد جنودي إلى المسار المخفي الذي أُباغت به الإسبارطيين الملاعين من ورائهم وسأخلدك في النعيم |