Düşünürseniz radyo, cihazın kulağı gibi makine öğrenmesi ise beyin gibi ikisi birlikte ise çok güçlü bir cihaz. | TED | لذا فإذا فكرتم في الأمر، فالراديو هو مثل الأذن لجهازنا وتعلم الآلات مثل الدماغ، ومعًا يكوّنان جهازًا قويًّا جدًّا. |
Ve bunu yapmak için üç yaşındaki çocuğunuza bir tablet verdiniz. | TED | وللقيام بذلك، ناولت طفلك البالغ من العمر ثلاث سنوات جهازًا لوحيًا. |
bir silaha dönüşebilecek bir araç tasarlasam onu yaratmalı mıyım? | TED | إن صممت جهازًا يمكن استخدامه كسلاح. هل يجب عليَّ صناعته؟ |
Ancak daha ciddi durumlar, tüm solunum sürecini devralan bir cihaz gerektirir. | TED | لكن بالنسبة للحالات المقعدة، فذلك يتطلب جهازًا يسيطر على عملية التنفس بالكامل. |
O an bu sibernetik cihazın artık bir cihaz olmadığını hissetmeye başladım. | TED | عندها بدأت أشعر أن الجهاز المعرفي لم يعد جهازًا. |
Akıllı bir cihaz alırsanız şunu da bilmeniz gerek, cihazın sahibi siz olacaksınız ama genel olarak üretici şirket verilerinize sahip olacak. | TED | إذا اشتريت جهازًا ذكياً، ربما يجب عليك أن تعرف أنّك ستمتلك الجهاز لكن على العموم، ستمتلك الشركة بياناتك الخاصّة. |
diyor. Bu ürün bir ilaç ya da alet olsa büyük ihtimalle yatırım yapardınız. Ama eğer bu ürün bir parksa? | TED | عندها ربما سوف تستثمر إذا كان ذلك المنتج دواءً أو جهازًا لكن ماذا لو كان ذلك المنتج منتزهًا؟ |
Ama bunun için ağaçlara koyulacak bir alet lazımdı. | TED | لكن عليك أن تمتلك جهازًا لتتسلق الأشجار. |
Bugünlerde her bir hastalığın testi için farklı bir tıbbi malzeme gerekiyor. | TED | فاليوم كل مرض يحتاج جهازًا طبيًا مختلفًا للقيام بالفحص |
Daha sonra boğazımın etrafında, diğerlerinin özgür iradelerini yok etmeye yarayan bir alet yerleştirildiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أتخيل بأنني أملك جهازًا يُرتدى حول الرقبة يصدر منه سائل مغناطيسي قادر على إلغاء حرية الإرادة لدى الآخرين. |
Gerçek bir uzaylı aygıtını dizide bir dekor olarak mı kullandın? | Open Subtitles | استخدمت جهازًا فضائيًا حقيقيًا كأحد الأجهزة المستخدمة في التصوير |
Fakat Gözcüler atmosferik basıncı önemli ölçüde değiştirek bir cihaz yaptı. | Open Subtitles | لقد صنع الملاحظون جهازًا يُغيّر الضغط الجوّي بطريقة دراميّة. |
Arkadaşlarının gemidekiler gibi bir radyosu olduğunu söylemiştin, doğru mu? | Open Subtitles | قلت أنّ صديقيك يملكان جهازًا لاسلكيًّا من سفينة، صحيح؟ |
Bağışıklık sistemi olmayan çocukta bir gecede 500 T-hücresi ortaya çıktı. Ailesinin rızası olmamasına rağmen hastaya etkisiz hale getirilmiş virüs verdiniz. - İşe yaradı! | Open Subtitles | طفل لا يملك جهازًا مناعيًا أصبحت خلاياه التائية 500 خلال يوم. أظنّك حقنتي الفيروس المعطّل |
Adam nefesten kanser saplayabilen bir cihaz geliştirdi. | Open Subtitles | لقد طوِّر الرجل جهازًا لكَشْف مرض السرطان مِن خلال الزفير، فلا أظنه غبيًّا. |
Bağışıklık sistemi olmayan çocukta bir gecede 500 T-hücresi ortaya çıktı. Ailesinin rızası olmamasına rağmen hastaya etkisiz hale getirilmiş virüs verdiniz. - İşe yaradı! | Open Subtitles | طفل لا يملك جهازًا مناعيًا أصبحت خلاياه التائية 500 خلال يوم. أظنّك حقنتي الفيروس المعطّل |
Böyle birine, böyle bir şeye sahip olsaydınız ne yapabilirdiniz? | Open Subtitles | ماذا يُمكنك أن تُحقّق لو أنّك تملك أحدًا، بل جهازًا كهذا؟ |
Böyle birine, böyle bir şeye sahip olsaydınız ne yapabilirdiniz? | Open Subtitles | إلامَ يصل سَقف إنجازاتك لو أنّك تملك أحدًا، بل جهازًا كهذا؟ |
Sana işe götürmen için ufak bir aygıt vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكِ جهازًا صغيرًا ستأخذينه معكِ للعمل |
Maymunların dünyasına girmek için ise Mark, kamerayı sabitleyen ve ona hareket kabiliyeti veren yeni bir teçhizat kullanacak. | Open Subtitles | ولتصل إلى عالم القردة مارك سوف يستخدم جهازًا جديدًا يساعد على إستقرار الكاميرا وتتيح له الدخول وتصوير الحدث |