"جولة في" - Traduction Arabe en Turc

    • turu
        
    • gezmek
        
    • gezisine
        
    • bir tur
        
    • gezmeyi
        
    • gezdirmek
        
    • gezdirirken
        
    • da tura çıkar
        
    • 'daki bir gardiyan gezdirmişti
        
    • gezinti
        
    Kampüs turu burada başlıyor. Open Subtitles هذا هو المكان تبدأ جولة في الحرم الجامعي.
    Evet, eğer £4 diyorsa, ben de bize bir Londra turu verirsin diyorum. Open Subtitles نعم، حسناً، إذا كانت 4 جنيهات سأقول أنها كانت جولة في لندن.
    Senin yüzünden bir ambulansla gezmek zorunda kaldım ve biliyorsun ki, beni araba tutar. Open Subtitles بسببك حصلت على جولة في سيارة إسعاف وأنت تعرف بأنني أعاني من دوار السيارة.
    Virginia'ya fabrika gezisine gidiyorum. Open Subtitles سأذهب إلى "فيرجينيا" لآخذ جولة في المصنع.
    Hey Sally, ekip aracında bir tur atmamıza ne dersin? Open Subtitles سالي ،مارأيك ان نذهب انا وانت في جولة في السيارة؟
    - Sonra sus ve orda bekle, sana kampı gezmeyi teklif edecek. Open Subtitles ستقفين هناك, حتى يقدم إليك اقتراح على جولة في مخيم. قولي نعم,
    Tamam o zaman, sizi odanıza yerleştirelim ve sonra size tesisi gezdirmek isterim. Open Subtitles اذا, سأجعلك تستقرين في غرفتك وبعدها سأعطيك جولة في المصحة.
    Ben Madam Chenal'ı gezdirirken sen de kızı Fanny'ye göz kulak ol. Open Subtitles اعتني بـ فاني ابنة السيدة شانيل بينما اعطى أمها جولة في المزرعة.
    Pekâlâ şimdi beni bu Gotham'da tura çıkar, yerel rehber. Open Subtitles لا بأس و الآن خذني في جولة في غوثام أيها الدليل المحلي
    Basra'daki bir gardiyan gezdirmişti beni. Open Subtitles أخذت جولة في البصره
    Şimdi Justin'in sınıfına dergi turu yaptırmaya gitmeliyim. Open Subtitles و الان , عليا اصطحاب زملاء جاستن في جولة في المجلة
    Bugünkü programda bir dizi yer var: Mikonos lahitleri bir manastır turu, ardından da Thessaloniki Müzesi. Open Subtitles لدينا جدول معبأة اليوم، القبور الميسينية، جولة في الدير ثم المتحف السالونيكي
    Alanı gezmek istiyorsanız tatma odasında tur için ödeme yapmalısınız. Open Subtitles لترى المحاصيل، تستطيع الدفع لأخذ جولة في غرفة التذوق
    Ama birinci adımın karargahı gezmek olduğunu sanıyordum. Open Subtitles حسنا , بالتأكيد , وكنتُ أعتقد . أن الخطوة الاولى هي جولة في مقر الرئيسي
    Eğer şaraphaneyi gezmek istiyorsanız, telefonlarınızı burada bırakmanız gerek. Open Subtitles إنْ أردتما أخد جولة في المخمرة، فيجب عليكما ترك هواتفكم هُنا.
    Daha çok erkendi. Önce şehir etrafında yat turu yapılır, sonra Vermont gezisine gidilir. Open Subtitles لقد كان الوقت مبكراً جداً عليها أولاً جولة في قارب حول المدينة ، ومن ثم رحلة (فيرمونت)
    Greg orman gezisine gitti ve bir dalış arkadaşı gerçekten işime çok yarardı. - Sanırım geleme... Open Subtitles لأنّ (غريغ) ذهب في جولة في الغابة و أنا فعلاً بحاجة لصديقٍ في الغوص
    Hepimizin gelmesi ve olanaklar için bir tur atması için bizi yüreklendiriyordu. Oh. Open Subtitles إنها تحثنا جميعاً للمجيئ وأخذ جولة في منشآتكم
    Bilirsin işte bana helikopterle gezmeyi falan teklif ediyor. Open Subtitles تعلم، أشياء صغيرة مثل سؤالي إذا أردت جولة في مروحيته
    Nasıl bir insan evini yabancılara gezdirmek ister ki? Open Subtitles أي نوع من المحاضرين يعطي الغرباء جولة في وطنهم؟
    "Ben, Willy Wonka, fabrikamı gezdirirken size bizzat eşlik edecek ve görülmeye değer her şeyi size göstereceğim." Open Subtitles و سأصحبك بنفسي في جولة في مصنعي لأريك كل ما يمكن رؤيته هناك
    Pekâlâ şimdi beni bu Gotham'da tura çıkar, yerel rehber. Open Subtitles لا بأس والآن خذني في جولة في (غوثام) هذه أيها الدليل المحلي
    Basra'daki bir gardiyan gezdirmişti beni. Open Subtitles أخذت جولة في البصره
    "Hayat lunaparkta bir gezinti gibidir, ve gezintiye başladığında onun gerçek olduğunu düşünürsün, çünkü zihinlerimiz bu kadar güçlüdür. Open Subtitles ,الحياة مثل جولة في مدينة ملاهي وعندما تَستمرُّ بها, تَعتقدُ بأنّها حقيقيةُ ذلك لأن عقولنا قويّةٌ لتلك الدرجة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus