Gibson ne dedi ? Emri çıkarmışlar. İçeri 9:30 da gireceklermiş | Open Subtitles | الشيء الذي أخبره لي جيبسن أن لديه الأمربالدْخولَ في السّاعة التّاسعة: |
Gibson ve güneş piliyle ilgili bilgileri bulmanın çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اقر بأنّ إيجاد جيبسن و خليةِ بياناتة الشمسيه أكثر أهميَّةً من أي وقت مضى. |
Evet, Gibson. Bazı durumlarda geri gelmek için hazırlanmıştı. | Open Subtitles | جيبسن.لقد هُيّأَ للرُجُوع تحت بَعْض الشروطِ. |
Gibson pazarlık için ne öneriyordu? | Open Subtitles | ما الذي إقترحْة جيبسن للمُسَاوَمَة مع من؟ |
Ben Bayan Jibsen, mümkünse bay T.S. Spivet ile görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالتحدث مع (تي أس سبفت)، أنا (السيدة (جيبسن |
Boyu sadece bu kadar. Gibson'un verimlilik iddiasını kontrol etmek uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | لَنْ نأْخذَ مدة طويلة لفَحْص إدّعاء كفاءةِ جيبسن. |
Gibson'u Scramanga'nın öldürdüğü düşünülürse, onu tutan kişinin bir milyon doları olmalı. | Open Subtitles | إفتِرض ان جيبسن قُتِلَ مِن قِبل سكارامانجا، مهما يكن مَنْ إستأجرَه يُمْكِنُ أَنْ يعرض مليون دولار. |
Ve Gibson Praise'in DNA'sıyla da tamamen uyuşuyor. | Open Subtitles | الذي يجاري بالضبط دي إن أي ذلك وجد في مديح جيبسن. |
Gibson Praise'ın bu virüse yakalandığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول الذي مديح جيبسن هل يصيب بالفيروس؟ لا. |
Yani bu doğruysa, Gibson'ın bir parçası, dünya dışı demek. | Open Subtitles | إذن لو أنّ ذلك كانت حقيقية، التي تعني الذي جيبسن في بعض أحد الجزء المخلوقات عليا. |
Mulder'ı bulmak için Gibson Praise'i bulmamız gerekebilir. | Open Subtitles | لذا لربّما لإيجاد مولدر عندنا أولا للبحث عن مديح جيبسن. |
Bir iki gazeteciye Mel Gibson'ın yeni filmine aktris aradığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرت ميل جيبسن كان يبحث عن الممثلات لفلمه |
Bir iki gazeteciye Mel Gibson'ın yeni filmine aktris aradığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرت ميل جيبسن كان يبحث عن الممثلات لفلمه |
Gibson'un o askerler ile ne işi olduğunu öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | نحتاج لمعرفة مالذي يريده جيبسن من أولئك الجنود |
Gibson adasına giden saat 15:00 feribotu. | Open Subtitles | 3: 00مساءًًً معدية جزيرة جيبسن |
Bandajlarını değiştirmeliydiler, Gibson. | Open Subtitles | هم كان يجب أن يتغيّروا ضماداتك، جيبسن. |
Özel ajan Gibson, FBl | Open Subtitles | عميل خاص جيبسن مكتب التحقيقات الفدرالي. |
Gibson. Ajan Gibson,ben Warren Fox, | Open Subtitles | جيبسن يتحدث هاي تَتحدث مع وارن فوكس، |
Bay Shimomura, özel ajan Gibson bana her aşamada yardımcı olduğunuzu söyledi ama bu iş bilgisayar güvenliği ile ilgili değil kanunu korumakla ilgili. | Open Subtitles | السّيد شيمومورا، وكيل خاصّ جيبسن لقد مكنني من تنفيذ الايقاف المؤجل . لكننا هنا نتعمل مع حاسب الأمن لكن لابد من احترام القانون. |
Bir kaç saat içinde ajan Gibson federal yargıç Juiz Dixon'ın karşısında olacak tam olarak hangi dairede olduğunu bilmediğimiz için hepsi için izin alıcak ve arama emriyle birlikte onu tutuklayabileceğiz | Open Subtitles | بين، ساعتان، جيبسن قاضي ديكسن شيدرا أمر، على الرغم مِنْ أنه لَمْ يُعْرَفُ هذه الخلية لكنها منطقته. بذلك، نحن يُمْكِنُ أَنْ نُوقفَه. |
Bayan G.H. Jibsen ile görüşmek istiyorum lütfen. | Open Subtitles | (أرغب في التحدث مع السيدة (جي اتش جيبسن من فضلكِ |