Şimdi uzanıp... onu cebine atmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن، أُريدُك أَنْ تَمتدَّ إليه وتَضعَها في جيبِكَ. |
Oynadığın daha fazla oyunla... fazla ve daha da fazla parayı... cebine uçurabilirsin. | Open Subtitles | اكيد.اكثر الانواع التي تلعبها ينتج عنها مال و مال اكثر التي سَتطِيرُ إلى جيبِكَ |
Ve senin elini hiçbir şey için cebine sokman gerekmeyecek. | Open Subtitles | وأنت ليس من الضروري أن تَنخفضُ في جيبِكَ لa شيء، |
Sana bir yedek mendil veriyorum, cebinde dursun sonra kullanırsın. | Open Subtitles | سَأَعطيك مسحةَ إضافيةَ، تَبقيه في جيبِكَ للاحقاً. |
Kenara çek. Bakım evindeki büyük hırsızlıktan aranıyorsun. TV kumandası cebinde! | Open Subtitles | أنت مطلوب فى جناية سرقة بيت المتقاعدين؛ ريموت التلفاز فى جيبِكَ! |
"Menger Süngeri"ni gazeteye sıktın ve çocuğu cebine koydun. | Open Subtitles | رَششتَ إسفنجَ Menger على الصحيفةِ ولَفَّ الطفلَ في جيبِكَ |
Onun için üzülmeni sağlar ve farkına armadan cebine girer. | Open Subtitles | يَجْعلُك feeI آسف عليه. وأمامك يَعْرفُه، هو في جيبِكَ. |
Bir ısırık aldın ve cebine attın. | Open Subtitles | أَخذتَ a عضة وأنت ضِعْه في جيبِكَ. |
- Mektupları cebine koydun! | Open Subtitles | - وَضعتَه في جيبِكَ! |
cebinde dursun, sonra kullanırsın. | Open Subtitles | هنا. ضِعْه... صحّحْهفي جيبِكَ ويَبقيه للاحقاً. |
... cebinde bu tetikleyici parçayı bulduğumdan beri. | Open Subtitles | . . عندما وَجدتُ هذا النابض في جيبِكَ. |
Hep cebinde kalırdım. | Open Subtitles | دائماً سَأكُونُ في جيبِكَ |
Şimdi de cebinde bir tane var. | Open Subtitles | هناك واحد في جيبِكَ الآن؟ |
Belki de yaralı birinin elinden. cebinde buldum. | Open Subtitles | وَجدتُه في جيبِكَ. |