Bazıları Cortexiphan'la senin kadar iyi baş edemedi. | Open Subtitles | بعض الأطفال لم يتعاملوا مع الكورتسفكسن جيداً مثلك |
senin kadar iyi değil. Şık elbiseler, lüks yaşam tarzı... biz buraya bir şeyleri değiştirmeye geldik. | Open Subtitles | ليس جيداً مثلك ملابس رائعة ، و نمط حياة راقي |
Açıkçası, senin kadar iyi yapamayan biri. | Open Subtitles | -من الواضح أنّي الرجل الذي لا يبلي جيداً مثلك |
- Tim, iyi görünümlü. - senin kadar iyi değil, teğmen. | Open Subtitles | (تبدو جيداً يا (تيم لست جيداً مثلك يا ملازم |
senin kadar iyi değilim diyelim. | Open Subtitles | لذا دعنا نختار "ليس جيداً مثلك" |
Kesinlikle senin kadar iyi değilim. | Open Subtitles | بلا ريب لست جيداً مثلك |
Onları kimsenin senin kadar iyi tanıdığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن أحدً يعرفهم جيداً مثلك . |