Demek istediğim, bunu yapmam onun için iyi bir şeysi tabi, fakat böyle bir koşuşturmanın beni nasıl etkileyeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أعني, عرفت أن فعل ذلك جيد بالنسبة له ولكني لم أعرف كيف سيكون إسراع الأمر مؤثراً عليّ, لقد شعرت براحة كبيرة |
Tam olarak bilmiyorum. Ama onun için iyi olamaz. | Open Subtitles | لا أعرف بالظبط , ولكن لا يمكن أن يكون جيد بالنسبة له |
Nasıl? O satanist, onun için iyi bir şey. | Open Subtitles | انه من جماعة (الشيطان) لذلك الجحيم جيد بالنسبة له |
Onun adına sevindim. | Open Subtitles | رائع حسناً . جيد بالنسبة له |
- Onun adına sevindim. | Open Subtitles | -أمر جيد بالنسبة له ! |