"جيد بما" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar iyi
        
    • kadar iyiyim
        
    • yeterince iyi
        
    Kanıtı ulaştıracak kadar iyi olmadan önce lağımda akıllıca sakladın, görünen o ki yaşaman için bir sebep kalmadı. Open Subtitles منذ أنت كنتَ جيد بما فيه الكفاية لتسليم الدليل إختفيتَ بشكل ذكي في المجاري، الآن لا داعي لتأجيل قتلك.
    Senin için yeteri kadar iyi terapist olup olmadığımı nasıl anlayacaktın? Open Subtitles كيف سنعرف بأنني معالج جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك ؟
    Gerçek şu ki, ben hiç yeteri kadar iyi olamadım. Open Subtitles الحقيقة التى , أنى لم أكن جيد بما فيه الكفاية
    Senin için yeteri kadar iyiyim ama kızınla ilişki kurmak için çok iğrençim. Open Subtitles أنا جيد بما فيه الكفاية لَكِ لكنني قذر للغاية لكي أرتبط بإبنتكِ
    Her şeyden önce, hiç kimse Julia için yeterince iyi değildir. Open Subtitles في المقام الاول لا يوجد احد جيد بما فيه الكفاية لجوليا
    Gerçek şu ki, ben hiç yeteri kadar iyi olamadım. Open Subtitles الحقيقة التى , أنى لم أكن جيد بما فيه الكفاية
    Ona, benim değerli zamanımı kullanacak kadar iyi olmadığını söylemeyi sana bırakıyorum. Open Subtitles أَتْركُه إليكِ لإخباره بأنّه ما كَانَ جيد بما فيه الكفاية للوقتِ الكبيرِ.
    Bunun Moskova'dan gelen sabıka kaydı olduğunu anlayacak kadar iyi. Open Subtitles جيد بما يكفي لأعلم أن هذا تقرير مكتوب من موسكو
    Bilirsiniz işte, bizde bir kültür aşağılığı var, yani bizim yaptığımız hiçbir şey yeteri kadar iyi değildir. TED لأنه لدينا هذه الدونية الثقافية، التي تعني أن اي شيء يأتي منّا ليس جيد بما فيه الكفاية.
    Beni başka bir gezegenden diğerine götürecek kadar iyi sonuç verdi. Open Subtitles اراها تعمل بشكل جيد بما فيه الكفاية للانتقال بي من كوكب إلى آخر.
    Bana tekrar öpüşmeyi teklif edecek kadar iyi. Open Subtitles جيد بما فيه الكفاية بأنّه سَألَني لمن الفمِ ثانيةً.
    Hayır, bu yeteri kadar iyi değil. Uh, odamda, kırmızı çanta. Open Subtitles لا, هذا ليس جيد بما فيه الكفايه حجرتى, الحقيبه الحمراء
    Sadece o küçük kadını bulun ve bana verdiğinin yeteri kadar iyi olmadığını söyleyin. Open Subtitles أعثر على المرأه الصغيره و أخبرها أن ما اعتطنى اياه لم يكن جيد بما يكفى
    Ama bu senin için yeteri kadar iyi değildi. Open Subtitles ولكن هذا لم يكن جيد بما فيه الكفايه كان لابد ان تعبر الخط
    Ama bu senin için yeteri kadar iyi değildi. Open Subtitles لكن ذلك لم يكن جيد بما فيه الكفاية لَك كان لا بُدَّ أنْ تَعْبرَ الخطّ
    Sayle'in inanılmayacak kadar iyi biri olduğunu düşünmüştük. Open Subtitles نعتقد ان سايلى ليس جيد بما فيه الكفاية ليكون صادق
    Seçime girecek kadar iyi olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles تعتقد بأنّك جيد بما فيه الكفاية لترشح نفسك للإنتخابات؟
    Öyle ya da böyle bu suçunun cezasını çekmeni sağlayacak kadar iyiyim. Open Subtitles أنا جيد بما يكفى لأضمن أنك ستدفع ثمن الجريمة التى أرتكبتها.
    Ben de herhangi bir adam kadar iyiyim. Open Subtitles أنا رجل جيد بما يكفي
    Ve eğer araba ve şöförü yeterince iyi ise, yarışı kazanırdınız. TED فاذا كان اداء السيارة و السائق جيد بما فيه الكفاية ، عندها يمكنك الفوز بالسباق
    Biyologlar hâlâ araştırdıkları işlemleri görselleştirmek için çoğunlukla kalem ve kağıt kullanıyorlar ve şu anda sahip olduğumuz verilerle bu artık yeterince iyi değil. TED النسبة الأكبر من البيولوجيين لا يزالون يستخدمون الورقة وقلم الرصاص لتصور العمليات التي يدرسونها، وبالبيانات التي نمتلكها الآن، هذا لم يعد جيد بما يكفي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus