Gerçekten iyi hissediyordum ve kariyerimin yükseldiği bir dönemdi. | TED | وكان شعور جيد حقا. تلك كانت تلك المرحلة من مهنتي |
Aynı zamanda Jesse için el ilanı dağıtıyorum çünkü sanatı destekliyorum ve Gerçekten iyi bir arkadaşım. | Open Subtitles | وانا ايضا اسلم منشورات لجيسي لأنني ادعم الفن وأنا صديق جيد حقا. |
Gerçekten iyi bir doktor olduğumu düşünüyorsan neden bana salakmışım gibi davranıyorsun? | Open Subtitles | ان كنت تظن انني طبيب جيد حقا لماذا تعاملني كغبي؟ |
Bu yüzden hepimiz çok iyi tenis oyuncularıyız. | Open Subtitles | هذا هو السبب في كل واحد منا لاعبين التنس جيد حقا. |
Siz çok iyi bir öğretmensiniz herkes erkek-orospu dese bile. | Open Subtitles | أنت مدرس جيد حقا حتى لو كان الميع ينادونك بالرجل العاهر |
Ayrıca çok güzel oluyorlar sanki çok daha iyi bir ressamın ruhu tarafından ele geçirilmişim gibi. | Open Subtitles | وأشعر ان هذا الامر جيد حقا جيد حقا وكأن شبح فنان كبير قد استحوذ علي |
Gerçekten iyi bir göz doktoruna gitmiş olsam da. | Open Subtitles | على الرغم من أنني ذهبت إلى العين طبيب جيد حقا. |
Senden, gerçek kötülüğün sadece Gerçekten iyi olan bir şeyin yozlaşmasıyla ortaya çıkacağını öğrendik. | Open Subtitles | منك تعلمنا صحيح الشر لا يأتي إلا من خلال إفساد شيء جيد حقا. |
Bugün Gerçekten iyi olacakmış | Open Subtitles | ومن المفترض أن يتم جيد حقا هذه المرة. |
Ve yemin ederim, Gerçekten iyi yaparım. | Open Subtitles | وأقسم، وسوف يقوم بعمل جيد حقا. |
Aslında, Gerçekten iyi gidiyor. | Open Subtitles | في الواقع، انه يسير بشكل جيد حقا. |
Bu kampanyayı Gerçekten iyi yaptık. | Open Subtitles | لقد عملنا بشكل جيد حقا مع هذه الحملة |
O aslında Gerçekten iyi bir adam. | Open Subtitles | وقال انه في الواقع رجل جيد حقا |
Sen de çok iyi bir arkadaşsın ki buraya gelip gözlerimi kontrol ettirmem için ısrar ettin. | Open Subtitles | وانت صديق جيد حقا لقد اصريت على ان احضر هنا وافحص عينيّ |
Ama baba Chris bana çok iyi davranıyor. | Open Subtitles | ولكن ، يا أبي، كريس يعاملني بشكل جيد حقا. |
Evet, bu yüzden buraya geldim yaklaşık üç yıldır burada yaşıyorum iş için çok iyi oluyor. | Open Subtitles | نعم، حتى لقد تم المجيء إلى هنا لمدة ثلاث سنوات، انه لامر جيد حقا لرجال الأعمال. |
Gay değildim, çok güzel bir okçuluk programı vardı sadece. | Open Subtitles | أنا لم يكن مثلي الجنس. لديهم فقط برنامج الرماية جيد حقا. |
Çünkü önceden çok güzel birşey yapmıştı. | Open Subtitles | لأنه كان عليها القيام بشيء جيد حقا |
Bu film çok güzel diyorlar. | Open Subtitles | لقد قيل لي أن هذا الفلم جيد حقا |
Teddy cidden iyi biri. | Open Subtitles | تيدي رجل جيد حقا |
Bu talimatları kim verdiyse çok iyiymiş. | Open Subtitles | ايا كان من اعطى هذه التعليمات فهو جيد حقا |