Onun için kötü olmuş, ama bizim için iyi oldu. Mantarın büyük ihtimalle, cinayet aleti aracılığıyla geldiğini söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنه أمر سيء له ولكن جيد لنا على الأرجح الفطر أنتقل لسلاح الجريمة |
Birbirimizi tanımamız bizim için iyi. | Open Subtitles | إنهُ لأمر جيد لنا لنعرف بعضنا البعض أكثر. |
Bu bizim için iyi. Yer açılıyor. | Open Subtitles | إنه امر جيد لنا, فإنه يتيح لنا المناصب |
Pekâlâ, bence bu hepimizin hatırlaması için iyi bir ders oldu. | Open Subtitles | حسنا,أعتقد أن هذا درس جيد لنا أن نتذكره جميعا |
Sanırım bu ikimiz için de iyi olacak. | Open Subtitles | أَفترض هذا سَأكُونُ جيد لنا. |
Bu bizim için iyi bir şey ama, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا ، ذلك جيد لنا ، اليس كذلك ؟ |
bizim için iyi. Bu ülke için iyi. | Open Subtitles | إنه أمر جيد لنا إنه أمر جيد لهذه الدولة |
- Aman ne güzel! Capella ve Siffredi onu destekliyor. bizim için iyi olabilir. | Open Subtitles | (كابيللا)، و(سيفردي)، يدعمانه،وهذا جيد لنا |
Bu bizim için iyi mi, kötü mü? | Open Subtitles | هل هذا جيد لنا أم سيء؟ |
Evet, bizim için iyi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | نعم، قالوا هو جيد لنا. |
Harika. Evet, tamam. Bu bizim için iyi. | Open Subtitles | صحيح, أجل صحيح هذا جيد لنا |
Bu bizim için iyi mi, kötü mü? | Open Subtitles | هل هذا جيد لنا أم سيء؟ |
Kronk, bizim için iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كرونك يقول أنه جيد لنا |
Bu bizim için iyi bir şey mi peki? Yeni bir Ash seçilmesi? | Open Subtitles | اذن هذا امر جيد لنا ؟ |
bizim için iyi olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد بأنّه سيكون جيد لنا |
Orası Los Angeles, Diane. bizim için iyi bir pazar. | Open Subtitles | إنها "لوس أنجلوس" (دايان) إنه سوق جيد لنا |
Bu bizim için iyi olabilir, Titus. | Open Subtitles | قد يكون هذا جيد لنا يا (تيتوس). |
Kendimizle kalmak için iyi bir zaman. | Open Subtitles | . هذا وقت جيد لنا لكى نكون بمفردنا |
- Bence bu ikimiz için de iyi olacak. | Open Subtitles | ـ أعتقد أن هذا سيكون جيد لنا. |
Bu, ikimiz için de iyi bir gelişme. | Open Subtitles | هذا جيد لنا الإثنان |