Üst kat komşumuz bütün gün beni kendi işlerine koşturdu. | Open Subtitles | جيراننا في الطابق العلوي جعلوني اعمل لهم اعمالا طوال النهار |
Çünkü burada yaşıyoruz, komşularımızın sürekli bizi koruduğu topluluğun bir parçası olduğumuzu biliyoruz. | Open Subtitles | لأن الحياة هنا، فنحن نعلم إننا جزء من المجتمع حيث جيراننا يحموننا دائماً. |
komşularımızı kuzeye, belki de 1600 km uzağa veya daha fazlasına, Meksika Körfezi'ndeki su kalitesinde sorunlara neden olan faaliyetlere nasıl ikna ederiz? | TED | وكيف نقنع جيراننا في الشمال على بعد ألف ميل وربما أكثر، أن أنشطتهم تسبب مشكلات لجودة المياه في خليج المكسيك؟ |
komşularımızla dostluk kurup huzur içinde yaşamak istiyoruz çünkü barış istiyoruz. | Open Subtitles | ونحن سوف نقيم علاقات صداقة مع جميع جيراننا وسوف نعيش في سلام لأننا نريد السلام. |
Birkaç yıl önce küresel bir felaket yaşandığında komşularımıza yardım etme isteğinin gücü karşısında çok etkilendim. | TED | لقد تأثرت جدا بمدى قوة الرغبة في خدمة جيراننا منذ بضع سنوات، حين واجهنا كارثة عالمية. |
Aç bir leoparın komşularımızdan birinin evine girip uyuyan çocuğunu yatağından aldığı bir gece hatırlıyorum. | TED | أذكر تلك الليلة عندما دخل نمر جائع إلى منزل أحد جيراننا وأخذ الطفل النائم من فراشه. |
- Dagwood Dusseldorf, bizim dost canlısı moral kaynağı komşumuz | Open Subtitles | ذلك يكون داجوود دوسلدورف جيراننا الأصدقاء ضابط شئون معنويه |
İki komşumuz taşınıyor ve yeni gelenler evin şeklini değiştiriyor | Open Subtitles | هناك إثنان من جيراننا تركو المكان وابتعدو و كل الناس القادمة ترفض المنزل |
Bak şimdi Deniz. Biz çok eskiden, buradan bir komşumuz Almanya'ya çalışmaya gitti. | Open Subtitles | أنظر دينيز، أحد جيراننا ذهب للعمل في ألمانيا |
komşularımızın yüzüne baktığımızda birden yabancıları, en azılı düşmanlarımızı görüyoruz. | Open Subtitles | إننا ننظر إلى الوجوه جيراننا وفجأة نرى غرباء، أسوأ الأعداء |
İnsanların, kendi yakın komşularımızın, bencil, aptal ya da tembel olduğunu düşündüğümüz sürece umut yoktur. | TED | وطالما اننا نظن ان الناس من حولنا .. جيراننا .. انانيون .. اغبياء .. او كسالي فلن يكون هناك املٌ للتغيير |
Bugün, ihraç ettiğimiz temiz enerji komşularımızın yaklaşık 6 milyon ton karbondioksidini telafi ediyor. | TED | إذن اليوم إن صادراتنا من الطاقة النظيفة التي نصدرها تُقلص حوالي 6 مليون طن من ثاني أوكسيد الكربون لدى جيراننا. |
Ve babane, Japon-Amerikan komşularımızı enterne kamplarına sürerlerken neredeydin? | TED | جدّتي، أين كنتم عندما كانوا يُدخلون جيراننا اليابانيين الأمريكيين إلى معسكرات الإعتقال؟ |
Böylece ve sadece bu şekilde dünyadaki geri kalmış komşularımızı daha iyi anlayabileceğimizi umuyorum. | Open Subtitles | بهذه الطريقة فقط، يمكننا أن نأمل إلى التفاهم بين جيراننا المخالفين في كافة أنحاء العالم |
Sıra bize gelince komşularımızla eğlenmekten ve onlara gülmekten başka ne işimiz var ki? | Open Subtitles | مالذي نعيش لاجله، غير ان نسلي جيراننا ونسخر منهم بدورنا؟ |
Evet, bakınız, biz sadece devlet dışarı hareket, ve komşularımızla tanımak istedim. | Open Subtitles | أجل ، كما ترين ، لقد انتقلنا لتوّنا من خارج الولاية و أردنا أن نتعرف على جيراننا |
Sadece yeni komşularımıza merhaba demek istedik. | Open Subtitles | نحن فقط أردنا ان نلقى التحية إلى جيراننا الجدّد. |
Geçen hafta komşularımızdan dersini almadın mı? | Open Subtitles | ألم تتعلمي درساً مما حدث مع جيراننا الأسبوع الماضي؟ |
Ve komşular ben yanlarında gelmezsem kalmalarına izin vermişti. | Open Subtitles | و سمح لهم جيراننا بالإقامة لديهم على شرط ألا أجئ معهم |
Birkaç gece önce bir komşumuzun evinden çalındı. | Open Subtitles | لقد سرقت من جيراننا قبل عدة ليالي مستحيل |
komşunun oğlu Leonid gibi beni de götürsünler. | Open Subtitles | دعهم يأخذوني وراء الشمس مثل ليونيد ابن جيراننا |
Demek istediği şu ki, sizinle komşu olmak çok hoşumuza gider. | Open Subtitles | يقصد أننا نتشرف بكونكما من جيراننا كلما اقتربنا من بعضنا، كان أفضل |
Mesela komşuları dolaşıp yiyecek alışverişini nereden yaptıklarını, neden orayı tercih ettiklerini soracakları bir çalışma, dönem ödevi olabilir. | TED | و بخروجنا للمجتمع و مقابلتنا جيراننا عن نوع الأكل الذي يشترونه و من أين و لماذا, هذا فرض مدرسي. |
Bizim evimizi, komşuların evlerini düşündüm, hepsi birbirinin aynısı yeşil çimenler, su püskürtücüler ve kapıda station arabalar. | Open Subtitles | . لقد اعتقدت ان منزلنا ومنزل جيراننا متشابه . بهذه الستائر الخضراء والمفارش . وأن هناك موقف سيارات بالخارج |
komşumuzdan ödünç aldım. Ne nazik insanlar. | Open Subtitles | لقد استعرت صخور جيراننا يا لهم من ناس لطفاء |
Bugünkü komşularımız gibi, geçimlerini güç bela denizden ve... koyundan sağlıyorlardı. | Open Subtitles | مثل جيراننا اليوم، لقد كانوا يستروا ويؤمنوا أنفسهم من الأغنام والبحر |
Bu kadar güzel eşyaları olan yeni komşumuzu merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد تساءلت عن جيراننا الذين يمتلكون أشياءاً جميلة كهذه |