Bu da demek oluyor ki her neslin adımlarını. | Open Subtitles | والذي يعني أنها بإمكانها إسترجاع كل خطوات جيلها |
Sadece iyi bir dansçı değil. Onun neslin en iyisiydi. | Open Subtitles | ليست رائعة فقط, بل الأفضل في جيلها |
Onun neslin en iyisiydi. | Open Subtitles | أفضل جيلها. |
Onun neslinin sporu sevmesi ne kadar ilginç. | Open Subtitles | من الظريف كيف ان جيلها يظن ان الرياضة مثيرة للاهتمام |
Giymeyi sevdiği renk aslında onunla ilgili olan tek şeydi, çünkü Hindistan'da kendi neslinin çoğu kadınları gibi yaptığı tek faaliyetti, örf ve geleneklerinin dikte ettiğinin ötesinde olmasına hiç izin verilmedi. | TED | وكان لون ردائها المفضل هو الشيء الوحيد الذي يعبر عنها، والشيء الوحيد الذي يمكنها اختياره لأنها مثل أغلب بنات جيلها في الهند، لم يسمح لها بالعيش خارج حدود التقاليد والأعراف. |
Supergirl neslinin en kötü karakterlerini somutlaştırıyor. | Open Subtitles | (سوبرجيرل) تجسّد أسوأ صفات أبناء جيلها. |