Journal'da yayınlanacak ve bu da Gianopolous'un suratında patlayacak ve onun şirketi ele geçirme teşebbüsü de yok olacak. | Open Subtitles | و ستكون على جرديدة الـ"جرنال" و ستذهل (جينابلوس) و هرائه عن الإستيلاء و تزيحه عن الطريق |
- Mike Ross ile birlikte Tony Gianopolous'dan kurtulmaya çalışmam bunu yaparken de ne çevirdiklerini öğrenmem için gözümün üstlerinde olması. | Open Subtitles | -ان اعمل مع (مايك روس) بالتخلص من (توني جينابلوس) و ابقاء النظر على ما يتم فعله |
Yapabilsen bile bütün bunlar zaten Gianopolous'un şirketleri ve bunlar petrol endüstrisindeki en büyük şirketler. | Open Subtitles | و حتى لو استطعتي ، هذه كل الشركات التي يمتلكها (جينابلوس) في كل مجال و هذه اكبر الشركات في الأعمال النفطية |
Tony Gianopolous mahvolur ve Mike da şaşırır kalır. | Open Subtitles | (توني جينابلوس) ينتهي امره و (مايك) ينبهر |
Bunlar Gianopolous limited arazilerinin bütünü. | Open Subtitles | هذا يمثل جميع أملاك "جينابلوس ليميتد" |
O zaman Bay Gianopolous'un bir dostuyla yemek için istisna yapması isabet olmuş FTC müdürü ile. | Open Subtitles | إذن، إنه أمر جيد أن سيد (جينابلوس) أعد لـ عشاء إستثنائي لنا مع صديقه مفوض الـ ل.ت.ف |
Tony Gianopolous'dan kurtulmanın başka bir yolu yoksa başka bir seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إن كانت المحاولة الوحيدة لهزيمة (توني جينابلوس) هو أن نتخلص منها إذن، لا أظن أن لدينا خيار آخر |
Bu Gianopolous'u şahsileştirmem hakkında değil. | Open Subtitles | هذا الأمر ليس بخصوص انني جعلت الأمر شخصياً (مع (جينابلوس |
Hayır, Gianopolous Holding'in bizimle anlaşmasını uzatmak için. | Open Subtitles | (كلاّ، أقصد لشركة (جينابلوس لتوسيع علاقتهم معنا .. |
Yapabilsen bile Bay Gianopolous'a göre sen bir hiçsin. | Open Subtitles | حتى لو كان بوسعي فعل ذلك (أنت لا شئ بالنسبة للسيد (جينابلوس |
Jessica'yla ikiniz gidip şu Gianopolous'u halledin hemen. | Open Subtitles | لتأخذوا هذا الملف إلى (توني جينابلوس) حالاً |
Hayır, Gianopolous Holding'in bizimle anlaşmasını uzatmak için. | Open Subtitles | (كلاّ، أقصد لشركة (جينابلوس لتوسيع علاقتهم معنا .. |
Yapabilsen bile Bay Gianopolous'a göre sen bir hiçsin. | Open Subtitles | حتى لو كان بوسعي فعل ذلك (أنت لا شئ بالنسبة للسيد (جينابلوس |
Jessica'yla ikiniz gidip şu Gianopolous'u halledin hemen. | Open Subtitles | لتأخذوا هذا الملف إلى (توني جينابلوس) حالاً |
Bu sabah olanlar sebebiyle mi Gianopolous'tan ayrılacaksın? | Open Subtitles | (تود ترك (جينابلوس ! بسبب ما حدث هذا الصباح؟ |
Demek bu yüzden Gianopolous'la olan toplantıdan sonra fikrimin çok iyi olduğunu söyledin. | Open Subtitles | (أتحدث عن محادثتك مع (جيسيكا لذلك كنت تقول لي بأن فكرتي كانت جيدة (بعد إجتماعنا بـ(جينابلوس |
Elinden gelenin en iyisini yapmak istiyorsan bana Tony Gianopolous ile toplantı ayarla çünkü bunu yapamazsam... | Open Subtitles | حسنـًا، إذا أردتِ أن تسهلِ الأمر (حددي لي إجتماع مع (توني جينابلوس لأنه لو لم أتمكن من مقابلته |
O video Tony Gianopolous 'un elinde. | Open Subtitles | (توني جينابلوس) لديه فديو عن كل هذا |
- Gianopolous'da bir pislik bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول ان اجد شيء على (جينابلوس) |
Mike Gianopolous'u görmeye seninle birlikte gidiyor. | Open Subtitles | (مايك) سيذهب معك لرؤية (جينابلوس) |