Biliyor musun, anne? Jennifer, beni cumartesi bir partiye davet etti. | Open Subtitles | احزري ماذا يا أمي جينفر دعتني لحفلة يوم السبت |
Jennifer Wilson ismi sende herhangi bir çağrışım yapıyor mu? | Open Subtitles | جينفر ويلسون " هل الإسم يقرع جرس الذكريات ؟ " |
Kitabındaki seçeneğe göre, katil olan hangi kapı? Dokuz saniye, Jennifer. | Open Subtitles | اي باب سيكون القاتل في كتابك 9ثواني جينفر |
Bu yalnız çocuğa bu kadar yaklaşma Jennifer yoksa bu sefer, o kadar kolay kurtulamazsın. | Open Subtitles | لا تقتربي اكثر من الولد الوحيد ، جينفر او انك لن تنصرفي الان ؟ |
Şef Yates, Jennifer Jareau, telefonda konuşmuştuk. - Merhaba. | Open Subtitles | الرئيس ييتس, جينفر جارو تحدثنا على الهاتف |
Benim hoşuma gitmese de Jennifer böyle olmasını istedi. | Open Subtitles | جينفر,لها ذوق خاص بها قد لا أحبه لكني اقدره |
Jennifer silahı en yüksek namlu hızından aşağıya indiriyor ve teneke kutusunun ve içindekilerin hayatta kalması için dua ediyor. | Open Subtitles | تدير جينفر ابرة المسدس من سرعتها القصوة و تصلّي لنجاة العلبة و ما تحتويه |
Jennifer, bana bir iyilik yap. Channel 10'den Mike'ı telefona ver. | Open Subtitles | أجل، مرحباً جينفر أريد منكِ خدمة قم بتوصيلي إلى ميكي على القناة العاشرة |
Çünkü bir şahide ihtiyacım olabilir ve sen de Jennifer'la aramda bir şey olmadığını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لاني قد اكون بحاجة لشاهد وان تخبرها انه لم يحدث اي شئ مع جينفر |
Evet, evet, tüm bunlar oldukça ilginç ama ortada yedinci kattaki fahişe komşum Jennifer'ı evine davet etmen durumu var. | Open Subtitles | نعم, نعم, هذا مثير للاهتمام ولكن الحقيقة مازالت موجودة انك لا زلت مرحب بجارتي جينفر |
Mary Jo'nun Jennifer Aniston saçını kopyaladığı için Rebecca Miller'ın manikür pedikür salonunu boykot etmişler. | Open Subtitles | لقد قاطعوا صالون ريبيكا ميلر لأنها قلدت قصة شعر ماري جو المماثلة لقصة شعر جينفر أنستون |
Mağarada Jennifer öldüğünde bize olduğu gibi. | Open Subtitles | فقط اريد ان نذهب جميعا الى الكهف الذي ماتت به جينفر |
Jennifer Barrett'i örnek al, onun son kurbanı. | Open Subtitles | ضحيّتها الأخيرة جينفر باريت خذ على سبيل المثال |
Tanrı'm, hayır, Jennifer. Bunu yapmak aklıma gelmedi. | Open Subtitles | لا , يا جينفر . إننى لم أفكر فى فعل هذا |
Jennifer. İçimde bir boşluk hissediyorum. | Open Subtitles | . جينفر , أبدو فارغاً من الداخل |
Bakalım. 23 dakika geçti ve biz burada ünlü yazar Bayan Jennifer Fletcher'la oturuyoruz ve Henry's Fur Storage'ın bu sözlerinden sonra, telefonlarınızla yine birlikte olacağız. | Open Subtitles | انها الآن الحادية عشر ونحن جالسون هنا ... مع الكاتبة الشهيرة السيدة جينفر فليتشر... وسوف نعود لاستقبال اتصالتكم بعد .. |
Belki Jennifer'ı da bu oyuna dahil etmek için kullandı. | Open Subtitles | ربما ربما اعد جينفر لتدخل الي لعبتنا |
Jennifer Peters'in etrafındayken çok dikkatli olmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تكون حذر من جينفر بيترز |
Tommy ve Jennifer'ın kalplerini böyle parçalamak için gerçek nefret gerekir. | Open Subtitles | قتل (توم) و (جينفر) هكذا تمزيق قلوبهم إنه يتطلب كرهاً شديداً |
Yani bunların hepsi bir intikam Jennifer'dan, Tommy'den ve Linda'dan. | Open Subtitles | لذلك كل هذا للإنتقام (ضد (جينفر) و (تومي (و (ليندا |