Bak Danny ceplerimizi doldurup çekip gider, milyoner oluruz. | Open Subtitles | لماذا يا دانى يجب نملأ جيوبنا فقط و نخرج من هنا لكى نكون مليونيرات |
Ama herhangi bir zarar için bizi suçlar ve parasını ödemek için ceplerimizi yolar. | Open Subtitles | ولكنه لن يلوم إلا نحن عن أى خراب يحدث ليبتز جيوبنا |
Artık ceplerimiz dolu olduğundan öyle yerlere davet ediliyoruz, Hardcastle. | Open Subtitles | والآن بما أن جيوبنا مليئة أصبحنا نُدعى إلى عروض كهذه |
İyileştirmelerin parasını kendi cebimizden vermemiz gerekecek. Ki hiç ucuz değiller. | Open Subtitles | سيتوجب علينا دفع مصاريف التعديلات من جيوبنا إنها مكلفة جداً |
Bütçe hakkında da endişelenmene gerek yok, eleştiriler cebimizi dolduruyor. | Open Subtitles | ومن هنا لن يكون عليك القلق ازاء الميزانية، والنقّاد فى جيوبنا. |
Artık her birimiz, cebimizde taşıdığımız dış hafızalarımızda kaybettiklerimizi arayan paleontologlar haline geldik. | TED | إذا نحن اليوم مثل علماء الحفريات نبحث عن الاشياء التي فقدناها على أدمغتنا الخارجية التي نحملها في جيوبنا |
Şimdi ceplerimize sığıyor. Bir binayı dolduran şeyler, şimdi ceplerimize sığıyor. | TED | الآن تقبع في جيبي ما كان يأخذ مباني الآن يدخل في جيوبنا |
Ceplerimizde iki kağıtla etrafta yürümemizi gerektiren bir haham geleneği vardır. | TED | هناك تقليد رباني بأننا نمشي في هذا العالم مع قصاصتي ورق في جيوبنا. |
Bu arada Diane, ...kâr ortağı olarak bizim ceplerimizden paraları da alacaksın. | Open Subtitles | ولكن حاليًا يا دايان أنتِ تأخذين أموالاً من جيوبنا لأنكِ شريكة بالأرباح |
Bugün ceplerimizdeki teknolojiyle ve küçük akıllı bir düzenlemeyle, her arabayı paylaşılan bir arabaya dönüştürebiliriz ve bugünden itibaren şehirlerimizin yeniden iadesini isteyebiliriz. | TED | مع التكنولوجيا في جيوبنا اليوم ، و التنظيم الذكي الصغير، يمكن أن نحول كل سيارة إلى سيارة مشتركة ، ويمكننا استعادة مدننا اعتبارا من اليوم. |
Ama herhangi bir zarar için bizi suçlar ve parasını ödemek için ceplerimizi yolar. | Open Subtitles | ولكنه لن يلوم إلا نحن عن أى خراب يحدث ليبتز جيوبنا |
Ama altını, ceplerimizi doldurmak için istemiyorduk. | Open Subtitles | لكننا لم نرد الذهب لنملئ بها جيوبنا |
MO: Başka bir 17 saatlik çalışma gününden sonra yerde yatmak... Caitria ve ben, ceplerimizi boşaltır ve birine yardım edebilme adına, hatırlanması ve eşleştirilmesi gereken her türlü - -küçük büyük farketmez-- bilgi içeren düzinelerce kağıdı belirli bir sıraya koymaya, düzenlemeye çalışırdık. | TED | مورغان أونيل: ملقون على الأرض بعد 17 ساعة ، كايتريا و انا كنا نقوم على إفراغ جيوبنا محاولين وضع العشرات من قصاصات الورق في السياق- والتي تحتوي على جميع المعلومات التي كان لا بد من تذكرها والمطابقة بينها وذلك من أجل مساعدة شخص ما. |
Her gün benzin fiyatlarına zam geliyor ceplerimiz yanıyordu, şimdi sıra kalbimizde... | Open Subtitles | . أنت تزيد سعر الوقود في كل مرة هذا صعب للغاية ، إنه يحرق جيوبنا . وقلوبنا في آن واحد |
ceplerimiz dolu olduğu sürece bir problem yaşamayız. | Open Subtitles | طالما جيوبنا ممتلئة فلن يكون لدينا اعتراض |
Karınlarımız ve ceplerimiz dolacak. | Open Subtitles | ونحن في ملء بطوننا، وملء جيوبنا. |
Bizim cebimizden çıkmıyor değil mi? | Open Subtitles | لم تدفع ثمنه من جيوبنا ، أليس كذلك ؟ |
Ödemeden kaçarsanız, parası bizim cebimizden çıkarmış. | Open Subtitles | قال اذا لم تدفعوا فسنخسر من جيوبنا |
Bu yüzden kendi bölgemizi ele geçirmeli ve kendi cebimizi doldurmalıyız. | Open Subtitles | لذلك علينا أن نحتل منطقة خاصة بنا ونملأ جيوبنا. |
Bunu atlatacağız, cebimizde de biraz para olacak. | Open Subtitles | سنخرج من هذا الموضوع و معنا بعض المال فى جيوبنا |
Şimdi ceplerimize sığan, 25 yıl sonra bir kan hücresine sıgacak. | TED | ما يدخل في جيوبنا اليوم سيدخل في خلية دم بعد 25 عام |
Gün boyunca Ceplerimizde takip cihazı taşıyoruz. | TED | نحن نحمل أجهزة تعقب في جيوبنا طوال اليوم. |
Mackenzie ofiste yokken, ülkede yokken, ceplerimizden para alırken. | Open Subtitles | في الوقت الذي كان فيه "ماكينزي" خارج مكتبه، و خارج البلد. ياخذ الأموال من جيوبنا ثانيةً. |
Bugün istedim ki -- yani bu sabah -- gelecekteki insan güdümlü ulaşım hakkında konuşmak istiyorum; daha az arabaya daha çok insan alarak sıkışıklığı, kirliliği ve araba parklarını nasıl azaltabileceğimizi ve ceplerimizdeki teknolojiyle bunu nasıl yapabileceğimizi. | TED | اليوم أردت أن... حسنا, هذا الصباح.... أريد أن أتكلم حول مستقبل وسائل النقل حول كيفية خفض الازدحام والتلوث ومواقف السيارات عن طريق الحصول على أناس أكثر في عدد أقل من السيارات، وكيف يمكننا فعل هذا؟ عن طريق تكنولوجيا الموجودة في جيوبنا |
cebimize girsin diye müziği sıkıştırıyoruz. ve buna bağlı olarak bunun bir maliyeti var. | TED | حيث نقوم بضغط ملفات الصوت لكي تتسع في جيوبنا ولهذا أثرٌ بليغ على الصوت |