"جُزء من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir parçası
        
    • bir parçasısın
        
    • bir parçasının
        
    Ben de sevmiyorum ama artık bu işin bir parçası. Open Subtitles أنا أيضا لا أحبهم ولكنهم أصبحوا جُزء من العمل الأن.
    Bana bunun hala peri masalının bir parçası olduğunu söyle. Open Subtitles قلْ لي أنّ هذا لا يزال جُزء من الحكاية الخرافيّة.
    Çünkü tüm bu bağırışma ve bir şeyler fırlatmamız, bozukluğumuzun bir parçası. Open Subtitles لأن كل هذا الشِجَار ورمي الأشيَاء .هو جُزء من الخَلل الذي فينَا
    Sen Sovyet fraksiyonunun bir parçasısın değil mi? Open Subtitles أنتَ جُزء من جماعة السوفييت، صحيح؟
    Uzayın her bir parçasının şu an olduğu gibi, zamanın da her bir parçası şu an var. Open Subtitles بما أن كُل جُزء من المكان موجود هُنا حالياً هذا يعنى أن كُل جُزء من الزمان موجود هٌنا حالياً أيضاً هذا يعنى أن كُل جُزء من الزمان موجود هٌنا حالياً أيضاً
    - Güzel bir motormuş. - Motor da ailenin bir parçası. Open Subtitles ـ إنها دراجة رائعة ـ إنها جُزء من العائلة
    İnsanlara ait olan tarihin bir parçası olduklarını söylüyordu. Open Subtitles قالت أنّهم جُزء من التاريخ، وأنّهم ينتمون للشعب.
    Bu da işimin bir parçası, anlıyor musun? Open Subtitles هذا مثل جُزء من عملى بطريقة ما، أتفهمنى ؟
    - ...o buradayken senin burada gözükmemen. - Efendim, davanın bir parçası olmam gerek. Open Subtitles سيّدي، أحتاج لأن أكون جُزء من هذه القضيّة.
    - Güneş açtı mı? O da bir parçası ama basınç normalden fazla. Open Subtitles ذلك جُزء من العمليّة، لكن الضغط الجوّي أعلى ممّا ينبغي.
    Bu takımın bir parçası olmaktan çok mutluyum, efendim. Open Subtitles أقدّر تقديراً جمّاً كوني جُزء من هذا الفريق يا سيّدي.
    Bunu yaparak hepimiz kahraman ikizlerin hikayesini bir parçası oluyoruz. Open Subtitles بِمعنى ما نُصبِحُ جميعنا جُزء من التوأمين البطلين.
    kızın, yaşanan kazanın hastalığının, sanrının bir parçası olma ihtimali var mı? Open Subtitles الفتاة والحادثة مجرد جُزء من مرضك، مجرد وهم؟
    Hiç canını sıkma. Bu da işin bir parçası. Open Subtitles لا تقلقي بشأن هذا إنه جُزء من المهمة.
    Evet, muhtemelen bu da çekiciliğinin bir parçası. Open Subtitles نعم، هذا رُبما جُزء من الإغراء
    Barnwright Grup'taki işimin bir parçası da müşterilerimizin Politik Eylem Komisyonu'na katkılarını incelemek. Open Subtitles جُزء من عملي في مجموعة (بارنرايت) هُو مراجعة إسهامات لجنة العمل السياسي لمُوكّلينا.
    Sende paketin bir parçasısın. Open Subtitles -حسناً، أنت جُزء من الطرد .
    Sende paketin bir parçasısın. Open Subtitles -حسناً، أنت جُزء من الطرد .
    Ben öyleyim ve belki burada olmamım sebebi Sam'in bir parçasının neden bahsettiğini bilmesidir. Open Subtitles لأنني كذلك، وربما أنا هنا لأنني جُزء من "سام" يعرف ما يتحدث عنه..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus