"ج ف" - Traduction Arabe en Turc

    • JF
        
    JF: Erkeklerden beş sene fazla yaşıyoruz. TED ج.ف: نحن نعيش خمس سنوات أكثر من الرجال.
    JF: Bence -- çok bacak bacak üstüne attığımız doğru. TED ج.ف: أنا أعتقد-- أننا بالتأكيد وضعنا ساق على الأخرى كثيرا.
    JF: Kadınların arkadaşlıkları yenilenebilir güç kaynağı gibi. TED ج.ف: علاقات النساء هي مصدر طاقة قابل للتجدد.
    JF: Kadınlar dünyadaki en hızlı büyüyen demografi, özellikle de yaşlı kadınlar. TED ج.ف: حسنا، النساء هم أسرع إنتشارا في العالم ديموغرافيا، خاصة النساء الأكبر سنا.
    JF: Eşit Haklar Tasarısı'ndan bahsediyorsun. TED ج.ف: أنت تتكلمين عن تعديل حقوق المساواة.
    JF: Herkesin benim yaptığım gibi işlerini bırakamayacağının farkına vardım. TED ج ف: حسناً، إنني أدرك بأنه ليس في مقدور الجميع ترك أعمالهم والذهاب والقيام بما أقوم أنا به.
    JF: Öncelikle, hiçbir şeyi yalnız başına yapmamalısın. TED ج ف: أولاً وقبل كل شيء، ينبغي أن تجرب أن لا تقوم بأي شيء لوحدك.
    JF: Buna çok yoğun bir ilgi var, daha önce de belirttiğim gibi dünyanın her yerinden insanlar kendileri başlatabilir mi diye soruyorlar. TED ج ف: حسناً، كان هناك اهتمام كبير بها، وكا قلت، من كافة أنحاء البلد، الناس يسألون هل يمكن القيام بنفس الشيء.
    JF: Sadece ABD vatandaşı olarak konuşabilirim. TED ج ف: حسناً، يمكنني التحدث فقط كمواطنة من الولايات المتحدة.
    LT: Bu utanç verici. JF: Ben emojilere sahiden bayılıyorum. TED ل.ت: هذا محرج. ج.ف: أنا أحبهم جدا.
    JF: Doğrudan söylüyorsun. LT: Her harfini tek tek söylüyorum. TED ج.ف: أجل وضحيها-- ل.ت: أنا أوضحها، كل حرف.
    JF: Ah -- LT: Güldük, yaptık, çok güldük, ne kadar ortak yanımız olduğunu ve ne kadar farklı olduğumuzu keşfettik. TED ج.ف: أوه-- ل.ت: لقد ضحكنا، أجل، ضحكنا كثيرا، وجدنا الكثير من الأمور المشتركة بيننا مع أننا مختلفات جدا.
    JF: Her çeşit arkadaş var. TED ج.ف: حسنا، هناك أنواع من الأصدقاء.
    JF: Demek istedin -- LT: Seks hakkında konuşuyorlar. TED ج.ف: أنت تعنين-- ل.ت: أنهم يتكلمون عن العلاقات.
    LT: Ve peki -- JF: Bu Gloria Steinem'dan bir alıntı. TED ل.ت: و، حسنا -- ج.ف: هذا كلام غلوريا ستاينم.
    JF: Ve Alberta katranlı kumlarını delmezsek -- Doğru. TED ج.ف: وليس الحفرة في رمال ألبيرتا -- صحيح.
    JF: İsveçli öğrenci Greta Thunberg'den ve iklim için okul grevi yapan gençlerden fazlasıyla ilham aldım. TED ج ف: لقد كانت غريتا تونبيرغ، الطالبة السويدية مصدر إلهام لي، بالإضافة للمضربين من الشباب والطلاب احتجاجا على تغير المناخ.
    JF: Emoji kullanıyor musun? TED ج.ف: هل تقومين بالايموجيس؟
    JF: Bu kesin. TED ج.ف: هذا أكيد.
    JF: Ve başka bir şey daha var -- LT: Ben kendi kısmımı söyledim ... TED ج.ف: وهناك شيئا آخر, أيضا-- ل.ت: لقد قلت الجزء الخاص بي , لذلك...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus