"حائر" - Traduction Arabe en Turc

• karıştı
• karışık
• şaşırdım
• şaşkın
• karışmış

Dinle, gelmene sevindim. Yardımın lazım. Kafam karıştı.
يسرّني مجيئك يا صديقي أحتاج إلى مساعدتك، أنا حائر فعلاً

Yani, buna sevindim. Minnettarım ama kafam karıştı. Benim yerime hastayı tersledin.
أعني، أنا سعيد وممتن لكنّي حائر فقد قسوتِ على المريض أكثر مما فعلتِ معي

Dedektif hanım, kafam karıştı.
أيّها المُحققان، إنّي حائر. أأنتما على إنطباع أنّ هناك شيء حدث لزوجتي؟

Günlük, kafam çok karışık. Annem nasıl olur da Fern ile birlikte olur?
ايها الصحفى , انا حائر كيف لامى ان تكون مع فيرن؟

Ayrıca şaşırdım çünkü ben ondan çok daha çekiciyim.
أجل وأيضاً حائر لأنني أكثر إنجذاباً تقليدياً منه

Salem halkı arasında şaşkın bir heykel gibi dikilin ve onlara kesinlikle hiçbir şey sunmayın.
لا , فقط قف كتمثال حائر بين سكان سالم وقدم لهم بالتأكيد لا شيء.

Kafam karıştı.
أنا حائر جدًا، فمن ناحية عليّ اختراق تقنية فضائية فعليّة

Kafam karıştı. Çünkü bir an sen beni çağırdın sandım.
-انا حائر لأن لوهله ظننتُ انكِ اتصلتِ بي

Ya kafanız karıştı ya da bir yalana saplandınız.
إما أنك حائر أو أننا ضبطناك وأنت تكذب.

Kafam karıştı. Buluşmayı yeniden mi ayarlıyoruz?
إنّي حائر, أنعيد جدولة الاجتماع؟

Özür dilerim, aklım karıştı.
أَنا آسفُ،أَنا حائر جيسيكا هي من

Kafam karıştı. Keith, Fort Wayne'de değil mi?
أنا حائر كيث ليس في فورت واين ؟

Kafam karıştı, şimdi bu aynı gün mü oluyor yoksa başka bir günde mi?
كنت حائر إن كان ذلك في نفس هذا اليوم

Kafam karıştı, telefonda mıydı?
أنا حائر. هل كان يتحدث بالهاتف؟

Baş belası olduğum için özür dilerim, fakat kafam çok karıştı.
أسفة للمضايقة لكنني حائر

Marge, kafam karıştı. Bu mutlu mu yoksa üzücü bir son mu?
مارج) أنا حائر هل هذه نهاية سعيدة أم حزينة؟

Lütfen amca, kafam çok karışık, yardımına ihtiyacım var.
أرجوك يا عمي, أنا حائر جداً, أحتاج مساعدتك

Ama bilgin olmasın, kafam biraz karışık. Gerçekten mi?
لكن بعيدا عن التسجيل, أنا نوعا ً ما حائر

O yüzden kendini berbat olarak tanımlamana şaşırdım.
لدرجه أنني حائر أنك تصفين نفسك بالفوضى

Olay göründüğünden daha karışık. Ben de şaşırdım.
على أقل تقدير، أنا حائر ومحبط

şaşkın durumda, benim gibi.
كيف حاله ؟ انه حائر مثلي تماماً

Benimse, masamdaki Bettyler yüzünden aklım karışmış durumda biraz.
أما أنا، فأنا حائر لوجود عدة سيدات اسمهن بيتي على مائدتي.